Jose Seramago'yla ilk defa bu kitabıyla tanıştım.Öncelikle şunu söylemeliyim son zamanlarda okuduğum en etkileyici ve en çarpıcı kitaplardan biriydi benim için. Bu kitabında yer ve kişi isimleri değil sıfatlarıyla anılıyor: Doktor, Doktorun Karısı, Köyü Gözlüklü Genç Kız , Şehla Çocuk, Gözü Siyah Bantlı Yaşlı Adam... İsmi verilmeyen bir ülkede bir adamın araba içerisinde trafik ışıklarının yeşile dönmesini beklerken aniden gözlerinin görmemesiyle başlıyor. Adamın kör bir insanın karanlık görmesinin aksine etrafını her yeri bembeyaz görüyor. Adam hastaneye götürülüyor ancak bu körlüğün hiçbir fizyolojik açıklaması bulunmamaktadır. Zamanla adamın yaşadığı körlük hastanedeki doktora oradaki insanlara kısacası adamın temas ettiği kişilere bulaşmaya başlar. Hükümet bunu 'Beyaz Felaket' olarak anlatıyor. Körlük artmaya başlayınca hükümet bazı tedbirler alır, kör kişileri ayrı bölümlerde karantinaya sokar sadece bir kişinin gözleri görür o da doktorun karısı... Adı verilmeyen bu ülkedeki körlüğün ülke geneline yayılması ile ülke olarak toplumsal düzenin yıkılışını kuralların hiçbir öneminin kalmadığını herkesin kör olmasına rağmen kendi hiyerarşi'sini kurmaya çalıştığını çeteleşmeleri ortaya çıkardığını görürüz. Aslında körlük kitabındaki karakterler gibi bizlerin körleşmeye başladığını baktığımız görmeyen, bakabilen ama göremeyen insanlar olduğumuzu belirtmiş _Neden kör olduk? +Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük. _Gören körler mi? +Gördüğü halde göremeyen körler.

KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,5bin okunma

·

1 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.