Bu öyle bir dünya ki kendi distopyasını yaratan bir ütopya. Teknoloji'nin tek gerçeklik, duyguların ise uzak durulması gereken kavramlar olduğu bu gelecekte 'soma' adı verilen hap sayesinde herkesin mutlu ve zevk aldığı bir sistem. İnsanalar makinelerden doğar, üretim kalitesine göre ise;
Alfa ( gri giyinen, çok çalışkan ve zekiler)
Beta ( gama ve deltadan daha akıllı)
Gama ( yeşil giyinen, aptaldırlar)
Delta ( haki giyinip, kötü zihin'e sahiper)
Bu sınıf ayrımını daha yeni oluşmuş embriyolar uzerine belirli uygulamalarla dizayn etirilmektedir. Alfalar'a zeki olmaları için bilgi aşısı vurdurulurken, gamaların ilerde aptal ve sadece işçi olmaları için ilerde kitap okumalarını engeleyecek uygulamalar yapılmaktadır.
Bilimkurgu kitabı olmasına rağmen sosyolojik
detaylarda sıkca değinen Huxley,
psikolojik deneylerle de anlatımı koyulaştırmaktadır.
Bu yeni dünyayı okurken çağımızdan çok da farklı olmadığını hisedebileceğimiz cümleler geçmektedir.
Embriyoların bilinçaltına yerleştirdikleri herbir duygu ileride istedikleri makineyi oluşturmak amacıyla kurulmuş.
Okurken gözlerimin açıldığını sürekli farkediyorum Bu kurguyu bize yaşatığı için HUXLEY'E ve de dilimize çeviren Ümit Tosuna teşekürler