Budanov, 8 Şubat 2000'de izne ayrılarak Buryatya Cumhuriyeti'ne gitti. Karısı, verdiği ifadede Budanov'un bu izin sırasında gergin ve sinirli olduğunu söyledi. Budanov, karısına alayının Argun Ravine'de Hattab'ın [bir Arap komutan) savaşçılarıyla karşı karşıya geldiğini ve çarpışmalarda Hattab'ın grubundan 15 saha komutanının öldürüldüğünü söyledi. Bu yüzden, savaşçılar Budanov'un alayına 'vahşi hayvanlar' adını takmışlar ve Budanov'u şahsi düşmanları ilan etmişlerdi. Onu öldürecek olana inanılmaz derecede büyük tutarda bir ödül vaat ettiler. Budanov, kendi alayındaki subayların çoğunun açık çatışmada değil de, keskin nişancı kurşunuyla ölmüş olmasından dolayı büyük üzüntü duyuyordu. Hatta, karısına eve ancak 'son savaşçıyı yok ettikten' sonra döneceğini söylemişti. Budanov 15 Şubat'ta, izin süresi sona ermeden Çeçenistan'a geri döndü. Annesi ve kız kardeşi, verdikleri ifadelerde onun kendilerine kısa bir ziyaret yaptığını ... ve tanınmayacak derecede değişmiş olduğunu belirttiler. Sürekli sigara içiyor, nadiren konuşuyordu ve 'ortada hiçbir sebep yokken aniden öfkeye kapılıyordu'. Şöyle bir arkasına yaslanıp rahatça oturamıyordu. Ölenlerin ve mezarlarının resimlerini gösterip ağlıyordu. Onu daha önce hiç bu halde görmemişlerdi. [Budanov'u her gün gören, 160. Alay'ın tıp merkezinin başı Yüzbaşı Kuptsov'un verdiği ifadeye göre, Budanov'un ruhsal durumunun on ya da on beş dakika içinde birkaç kez normal, cana yakın bir halden, savunmaya yönelik bir gazaba dönüşebildiği durumlar söz konusu oluyordu. öfke anında Budanov bir duvar saatini yere çarpabiliyor ya da etrafındakilere telefonları ya da eline geçen herhangi bir şeyi fırlatabiliyordu. Kuptsov'un kendi ifadesiyle, 1999 yılının Ekim ayında -yani, emrindeki subayların Argun Ravine'deki çatışmalarda öldürülmelerinden önce- Budanov'un ruh hali 'anormal bir durum' almıştı. ) Budanov, elinde tüfeği olduğu halde, saldırılara bizzat önderlik ediyor ve göğüs göğüse yapılan çarpışmalarda yer alıyordu. Argun Ravine'de yapılan savaşların ardından, bizzat çarpışma sırasında ölmüş askerlerin cesetlerini bulup getirmeye çalışıyordu. Alayın subayları ve askerlerinin 950,8 tepesinde öldürülmelerinin ardından kendisini suçladı ve ağır bir depresyona girdi. Durup durup emrindekilere vuruyor ya da onlara sigara tablaları fırlatıyordu. 2000 yılının Mart ayı ortasında, çadırına çekidüzen verilmesini istemişken, bir el bombasını sobanın içine attı... 2000 yılının Şubat ayının ortalarından itibaren alay Tangi yakınlarında konuşlandırıldı. Budanov'a istihbarat çalışmaları ve aramalar yapma, pusu kurma, kasabada yaşayanlara yönelik ek pasaport kontrolleri yapma ve şüphelileri gözaltına alma talimatı verildi. Budanov ve emrindekiler o sırada durumun çok karışık olduğu, dostla düşmanı ayırmanın ya da ön cephenin neresi olduğunu bilmenin imkanı bulunmadığı yorumunu yaptılar. 22 ile 24 Mart tarihleri arasında alay, keşif ve araştırma çalışmaları yaptı. Sonra, Tangi'de bir dizi evi denetlemeye karar verdiler ve Rusya'nın iç bölgelerinden on ile on beş yıl önce zorla alınıp getirilmiş iki 'köle' buldular. Bunu öğrenen Budanov, 26 Mart 2000'da Tangi'deki durumu şahsen kontrol etmeye karar verdi. lki Çeçen'i gözaltına almış olan Budanov, bunların bağlanmalarını ve SPT'ye konulmalarını emretti. Alaya geldiklerinde gözaltındaki Çeçenlerden biri, Şamil Sambiyev adına düzenlenmiş kimlik belgelerini gösterdi ve Budanov'la özel bir
görüşme yapmasına izin verilmesini istedi. On beş-yirmi dakika sonra Budanov, Şamil'in savaşçıların ya da onlara yardımcı olanların yaşadıkları evleri göstermeyi kabul ettiğini söyleyerek Tangi'ye geri dönme emri verdi. Kasaba içinde yaptıkları yolculuk sırasında Çeçen tutuklu, aradıkları kişilerin oturduğu ... içlerinde bir 'kadın keskin nişancı'nın yaşadığı beyaz bir evin de bulunduğu çeşitli evleri işaret etti. Buna ek olarak, Budanov'un elinde iki ya da üç erkeği ve üç ya da dört kadım ellerinde silahlarıyla gösteren bir fotoğraf vardı. Budanov, ifadesinde zaman kaybetmeksizin bu keskin nişancıyı gözaltına almaya karar verdiğini belirtti. 26 Mart tarihinde . . . subay yemekhanesinde öğle yemeğini yerken alkollü içki içti. Saat 24:00'te şahsen ... Kungayev ailesinin yaşadığı yere gitmeye karar verdi. Bu-danov ... Kungayeva'nın tutuklanmasını emretti. . . Budanov, Kungayeva'yı dövmeye başladı, yüzüne v e vücudunun çeşitli yerlerine yumruk ve tekme atarak, sağ uyluğunun iç yüzeyinde çürüklerin oluşmasına ve ağzının ... kanamasına sebep oldu. Kungayeva direnmeye çalıştı. ... Kungayeva'mn bir YAO üyesi olduğundan ve emrindekilerin öldürülmesinde rol oynadığından emin olan Budanov onu öldürmeye karar verdi. Daha sonra SPT'sinin mürettebatım topladı ve onlara Kungayeva'nın cesedini götürmeleri, alayın sınırlarının dışında bir yere gömmeleri emrini verdi. Askerler emri yerine getirdiler . . . Budanov, işin başında Kungayeva'yı bırakın cinsel olarak tacizde bulunmayı, öldürme niyetinin dahi olmadığını iddia ediyor. Ne var ki, Kungayeva'mn, Rus silahlı kuvvetlerine, Rusya'nın kendisine ve kişisel olarak Budanov'a yönelik küfürler 'yağdırması'yla [Kungayeva'mn Rusça bilmediğini hatırlayalım] ... durum gittikçe kızıştı. Kungayeva, Budanov'a Çeçenlerin 'onunla ve ailesiyle ilgilenecekleri'ni söyledi. Budanov . . . onu zorla sürükleyerek kapıdan uzaklaştırdı. Bu mücadele sırasında Kungayeva'nın elbisesi kısmen yırtıldı. Budanov'a göre, Kungayeva çok güçlü biriydi. Kungayeva, Budanov'un tişörtünü yırttı, boynundaki bir haçla kızının zincirini parçaladı ve Budanov da buna Kungayeva'mn elbisesinin üst kısmım yırtarak karşılık verdi. Kungaeva bağırarak 'onlardan henüz yeterince adam öldüremediği'ni söyledi. Kungayeva ikinci, daha uzaktaki kamp yatağının üzerindeyken Budanov'un yatak tarafındaki masanın üzerinde duran silahına ulaşmaya çalıştı. Budanov, Kungayeva'mn elini yakaladı ve diğer eliyle de, onu boynundan tutarak vücudunu yatağa doğru bastırdı. Orada gözlerinin önünden bir anda 'Argun Ravine'de ölmüş olan askerler ve subaylar'ın yüzleri geçti.