Ay Yapım’ın en çok izlenen dizilerinden, belki de en çok izlenen dizisinden uyarlanan ve yine en az dizinin kendisi kadar güzel olan bir dizi uyarlaması. Tabii dizideki akıcılık, kolay ilerleme gibi durumları maalesef dizinin kitabında kullanmamışlar. Dizide karakter düşünce ve analizlerine çok fazla ağırlık vermeyip daha çok olayın kendisine ağırlık verilirken kitabında ise karakterlerin iç seslerine, analizlerine daha çok ağırlık verilmiş. Yani yasak aşkın verdiği hissiyat daha çok lanse ettirilmek istenmiş.
Genel olarak yabancı dizilerde bu teknik kullanılırdı ve örnek vermem gerekirse de Lost gibi dizilerde dizide olmayan karakterlerin kitapları çıkartılmıştı ve farklı maceralar olarak bizler de okumuştuk. Aşk-ı Memnu ve Yaprak Dökümü’nde ise bizzat dizinin kendisinin kitabını çıkarmışlar. Aşk-ı Memnu dizisinin televizyonlarda oynadığı 79 bölümünden tek bir kitap çıkartılmış iken Yaprak Dökümü’den ise ortalama ilk sezonundan sonraki, yani ikinci sezonundan 4 veya 5 bölüm alınarak kitaba yansıtıldığını söyleyebiliriz. Buna rağmen de Aşk-ı Memnu’ya göre daha bir ince kitap çıkartılmış. Tabii karakter olarak da Aşk-ı Memnu kitap olarak dizisine daha çok sadık kalmış. Sadece iki kitap da devir olarak dizinin çekildiği dönemlere değil de daha eski dönemleri tercih etmiş. Tercih meselesi tabii, bir de bu şekilde görüp yorumlamak da fayda vardır diye düşünüyorum(!)
Demem o ki, edebiyatımızın en önemli eserlerinden olan hatta bazı birkaç durumdan dolayı da en önemli eseri ve yazarı sayılan bu edebi eseri okumak, belki günümüz çağdaş edebiyatları için karmaşık bir şekilde biz okurlara yansıyor olsa da edebiyat tarihimizi bilip anlamak için en çok tercih edilmesi gereken eser olduğunu söyleyebilirim. Kitabı okurken en çok dikkatimi çeken bir konu ise gerek Melih Bey takımı olsun, gerekse Adnan Beyler filan olsun İstanbul içinde birçok akarsuda kayıklar ile gezintiler yapıyor olmaları. Şimdilerde ise İstanbul içinde birçok dere diyeyim, birçok derenin pis bir şekilde aktığını ve daha da kötüsü kurumuş olduğuna şahit oluyoruz. Ortalama 100 sene bu kadar mı değiştirir diye düşünmeden edemiyor insan.