Gönderi

"Tanrı korkusunu yenen, ölüm korkusunu da yener. Size acıyorum. Zaten korkulacak bir şeyi daha da korkulacak hale getirdiği için Tanrı'ya kızmıyor musunuz? Ona inananlar işte bu yüzden ölümü bekleyerek yaşar. Kendi ölümlerinden çok korkarlar belki, ama başkalarınkini de hiç umursamazlar. Bu yüzden ne de kolay öldürür onlar. Çünkü sonuçta teh­likeye attıkları kendi hayatlarıdır. Dindar olanlar, bin bir kararsızlık içinde ölür. Ne olacaklar, ne ile karşılaşacaklar? Böyle yanıtsız sorularla günahlarını gözlerinde büyüterek acı çeke çeke son nefesi verirler. Böylece hayatlarını olduğu gibi ölümlerini de çekilmez hale getirirler. Huzur yoktur onlara. Duydukları tek şey korkudur. Ancak başkalarını da korkutarak buna katlanabilirler. Dinler neden insanlar arasında çabucak yayılır sanıyorsunuz. Onun sürati korkununkine eşittir. Ölüme yaklaş­tıkça artar. 'Hayatımızı uğrunda harcadığımız şey doğru olsa bari' der, umutla karışık, yanıtları kendilerini dünyaya daha da beter bağlayan bin bir soru sorarlar. Ölürken bile dünyadan kopamazlar. Çünkü dünya onların inancının doğduğu yerdir. Ölmekle, doğdukları yerden büyümeden kopmuş olurlar. Ama bakın ben nasıl huzur içindeyim. Çünkü ben ka­rarsızlığımı yendim, şüphelerimi giderdim. Öte tarafta beni bekleyen bir şey yok. Olsa bile bu sizin düşündüğünüzden çok farklı Peder. Asla gerilere götürmez. Tekrarı da olmaz. Çünkü hayat bir ilerleyişse, ölüm onun daha da ileri bir adımı olmalıdır."
Sayfa 31
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.