Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Darp kelimesi Kur'an'da birçok yerde geçiyor. Elbetteki geçtiği her yerde aynı anlamı içermiyor. Bunun da Arap grameri bakımından kuralları vardır. Mesela cümle içinde darp kelimesinden sonra mesel, emsal gibi terimler geliyorsa o zaman örnek vermek anlamına gelir. Darp kelimesinin bu anlama geldiği yerler Kur'an'da çoktur.(362) Bazen darp kelimesinden sonra 'F cerr harfi gelir. O zaman genelde savaş için yola çıkmak veya normal olarak sefere çıkmak gibi anlamlara gelir. Bunun da Kur'an'da örnekleri hayli fazla dır.(363) Eğer darp kelimesinden sonra 'B' cerr harfi gelirse, o zaman genelde herhangi bir şeyle vurmak, yol açmak anlamına gelir.(364) Bunun da Kur'an'da örnekleri vardır. Kimi durumlarda Kur'an'da darp kelimesi, bildiğimiz vurmak, hatta öldürmek anlamına gelir.(365) Yine Kur'an'da bakıyoruz darp teriminden sonra beyne kelimesi gelmiş. Bu durumda aralarına bir şey (ki Kur'an'da verilen örnekte sur geçiyor, aralarına sur/set çekmek anlamında) koymak, çekmek demektir.(366) Kimi örneklerde Kur'an'da darp kelimesinden sonra 'An' harf-i cerr gelmiş ve bertaraf etmek anlamında kullanılmıştır.(367) Kadınlarla ilgili örneğimize gelince; cümlede ne 'F harfi cerr geçiyor ki yola çıkmak, savaş için sefere çıkmak anlamını verelim -ki bu anlam zaten buraya uymuyor-ne 'B' harfi geçiyor ki yol açmak, herhangi bir nesneyle bir şeye vurmak anlamını verelim. Yine beyne terimi ilgili cümlede yok ki aralarına bir şey koymak anlamında kullanalım. An harf-i cerr de bizim ilgili ayette geçmiyor ki bertaraf etmek anlamında kullanalım. Sonuçta, Arapçada eğer darp kelimesinden sonra sadece özne ve nesne geliyorsa (yukarıda saydıklarım da cümle içinde yoksa ki ilgili ayette zaten yok) o zaman dövmek anlamına gelir. Bununla ilgili Kur'an'da örnekler çok; birkaç tanesini sunalım. * "Rabbin, meleklere şöyle vahyediyordu: Ben sizinle beraberim. İmanı olanları sağlamlaştırın. Ben inkar edenlerin kalplerine korku salacağım; vurun boyunların üstüne, vurun onların her parmağına." Burada iki sefer tekrarlanan 'vurun' kelimesinin karşılığı ayette darp kökünden gelen 'idribu' kalıbıyla geçiyor.(368) * "Küfre batmışlarla karşı karşıya geldiğinizde, boyunlarını vurun!" Ayette geçen 'vurun' kelimesinin karşılığı yine darp kökünden gelen 'idribu' kalıbındaki emir kipidir.(369) * "Melekler onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını alacakları zaman, bakalım nasıl olacak!" deniliyor. Burada geçen 'vurmak' kelimesi, darp kelimesinden türemiş olan muzari fiili 'yedribune' teriminin karşılığıdır.(370) * "Melekler, onların canlarını alırken yüzlerine ve kıçlarına vuruyorlar." Bu ayette geçen 'vuruyorlar'ın anlam karşılığı darp kökünden gelen muzari fiili 'yedribune'dir.(371) * Biz şöyle dedik: "Kesilen ineğin bir parçasıyla, öldürülen adama vurun." Burada da 'vur' kelimesinin karşılığı darp kökünden gelir.(372) Hal böyle olunca, bizim Nisa suresi 34. ayetteki darp kelimesinden dövmekten başka anlam çıkarmamız mümkün değildir. Zaten 14 asırdır süregelen açıklamalarda ayetten tek bir anlam çıkarılmıştır: Gerekirse erkek eşini dövebilir diye. Bunun başka yorumu kafadan atmaktan başka bir şey değildir/cümleden böyle bir anlam çıkmaz. Burada önemli bir şey daha var: Diyelim ki ayetten kasıt dövmek değil de daha ılımlı bir şey ise o zaman neden ayette uygun bir terim değil de bu çok kritik olan darp kelimesi seçilmiştir? (362) İbrahim suresi 45, Nahl 112, Furkan 39, Rum 28 ve 58, Yasin 78, Zü mer 27 ve 29, Zuhruf 17, Tahrim 10 ve 11. ayetler örnek anlamında kullanılmıştır. (363) Nisa 94 ve 101, Bakara 273, AI-i İmran 156, Maide 106. (364) Bakara 60, Araf 160, Şuara 63, Taha 77 ve Sad suresi, ayet 44. (365) Bakara suresi 73, Enfal 12 ve 50, Muhammed 4 ve 27. (366) Hadid suresi, ayet 13. (367) Zuhruf suresi, ayet 5. (368) Enfal suresi, ayet 12. (369) Muhammed suresi, ayet 4. (370) Muhammed, suresi, ayet 27. (371) Enfal suresi, ayet 50. (372) Bakara suresi, ayet 73.
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.