Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
10/10 puan verdi
Sonunda kitabı bitirdim. Kitap beni o kadar etkiledi ki... Nereden başlasam bilemiyorum. Kitty, İngiliz bir ailenin büyük kızı. Dönemde kadınlara verilen tek görev erken yaşta ideal bir koca bulmaları, evlenip çocuk doğurmaları. Kızlar da elbette bu baskıyla büyüyor ve sığ bir şekilde o balo senin bu balo benim diyerek gezip koca arıyorlar. Kitty aile baskısı, kendisi kadar güzel olmayan hatta çirkin denilebilecek kardeşinin iyi bir koca bulması, yaşının ilerlemesi (25 yaşında bu arada) nedeniyle ani bir kararla kendisine evlilik teklifi eden bakteriyolog Walter ile evlenerek Hong Kong'a gidiyor. Hong Kong da ne arıyorlar derseniz Çin'i bir güzel sömürgeleştirip asil popolarını ucuz işgücüyle Çinlilere taşıtıyorlar. Gerçekten sinirlenmemek elde değil. Buraya da geleceğim. Kitty aşık olmadan sığ bir bakışla yaptığı evlilikte elbette ki mutlu değil. Ve aşkı bulup eşini aldatıyor. Bu ortaya çıkınca eşi ona iki seçenek sunuyor. Seçeneklerinden birisi de Koleradan kırıp geçilen bir şehre eşiyle birlikte gitmek. Ve Kitty oraya gitmek zorunda kalıyor. SPOİLER vermek istemiyorum. Eşi de onu böyle cezalandırıyor. Kitty orada gerçeklerle yüzleşiyor. Eşi çok zeki bir adam. Ama ben onu da zekasına rağmen çok sığ buldum. Kitty'i o kadar cahil, aptal, sığ buluyordun madem neden dış görünüşüne aşık olup bunları bildiğin halde onunla evlendin diye sorarlar adama. Kitty de soruyor zaten. Evlenmeseydin. Ama yine de kitapta en çok üzüldüğüm karakter Walter oldu. Kitty'nin cahillikleri, insanlara bakış açısı insanların yetiştirilme şeklinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha fark etmemi sağladı. Sevemedim. Bir türlü bu kadını sevemedim. Kitapta en sevdiğim kişi şüphesiz Waddington oldu. O olmasaydı bu kadar sevebilir miydim, bilmiyorum. Hayata bakış açısı, insanlara karşı duruşu bambaşkaydı. Kitap gerçekten güzeldi, yazarın dili çok akıcıydı. Ancak sanırım yazar da dönemin etkisinde kalmış. Önsözden de anlaşıldığı gibi kitap birkaç kez toplatılmış, davalar açılmış falan. Kitapta en canımı sıkan ayrıntı ise İngilizlerin kolera salgını olan şehirdeki halkı cahil, çocuklarını öldüren insanlar gibi gösterip; her ne kadar Sömürge kelimesine vurgu birçok kez yapılsa da İngilizlerin oraya iyilik için gittiği, rahibelerin çocuklara yardım ettiği -bu arada Budist Tapınağı ise resmen köhne bir yer haline gelmiş- Kolera salgınında şehri korumaları anlatılmıştı. Bunlar hem etkileyiciydi hem de üzücü. Sizin orada ne işiniz vardı? İnsanları köleleştirip, kendinizi taşıtıp, dinlerini dahi ellerinden alıp, yeni doğmuş bebekleri hemen vaftiz ederken bir de bunu iyilik yapıyor gibi göstermek nasıl bir ikiyüzlülüktür. Aklım almıyor gerçekten. Toparlayayım en iyisi, Kitty ve onun hikayesi olarak kitap çok güzeldi, çok akıcıydı. Onun olgunlaşmasını, düşünce yapısının değişmesini okuduk. Etkileyiciydi. Canımı sıkan kısımları ise yukarıda belirttim. Kitaba puanım ise 10/10. Yazar dönemin başarılı bir tablosunu çizmiş.
Boyalı Peçe
Boyalı PeçeW. Somerset Maugham · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20162,877 okunma
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.