Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

98 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
DNA’nıza sahip çıkın!
Sosyal Medya ve genel olarak internet ortamında paylaştığınız bilgilerin günün birinde hiç ummadığınız bir yerde karşınıza çıkabileceğini hep hatırlamanız ve paylaşımlarınızı da buna göre yapmanızda fayda var. Bu bir yana zaten istesek de istemesek de, internetteki kullanım alışkanlıklarımız ve bazı kişisel özelliklerimiz o kadar zekice ve biz farkında olmadan kayıt altına alınıyor ki. Neyse ki bilgisayarlar “Big Data” denilen ve giderek büyüyen bu veri yığınını henüz tam olarak değerlendiremiyor. Burada arama motorunun, mama sandalyesi fiyatlarına baktığınız için bebeğiniz olduğunu varsayarak size bebek malzemeleri reklamı göstermesi türünden basit numaralar değil kastettiğim. Yakında size dair toplanan kişisel özellikler sizi o kadar çok ve doğru bir şekilde yansıtacak ki, aynı evde yaşadığınız kişi bile sizi o kadar iyi tanımlayamayacak. Moore yasası tedavülden kalkıp işlemci hızları epeydir –neredeyse￾yerinde sayarken, ihtiyaç duyduğumuz devasa işlem gücünü nereden bulacağız dersiniz? Aslına bakarsanız işlemci üreticileri performans sorununu aşamadıkları için çok çekirdekli yani paralel işlem yapan –ya da yapmaya çalışan- mimarilere sahip tasarımlarla karşımıza çıkıyor epeydir. Bırakın bilgisayarı, cep telefonumuzdaki işlemcide bile birden çok çekirdek var artık. Peki aynı işlemci çatısı altına birden çok çekirdek koymak gibi “taşıma suyuyla değirmen döndürmek” şeklinde özetleyebileceğimiz bir paralel mimari yerine doğrudan paralel işlem yapabilen bilgisayarlara ne dersiniz? Evet kuantum bilgisayarlardan söz ediyorum. Kozan Demircan, bu ay kuantum bilgisayarları mercek altına alıyor ve size yeni bir dünyanın kapılarını aralıyor. Yeni bir dünya diyorum çünkü kuantum bilgisayarları sadece “daha hızlı bilgisayarlar” olarak tanımlamak çok büyük bir hata olur. Bakalım eski dünyanın yeni bilgisayarları bize gerçekten yeni bir dünya verebilecek mi? Kuşkusuz bunu zaman gösterecek. Tuna Emren’in yazısı ise belki de çoğumuzun hiç aklına gelmemiş pek çok soruyu gündeme taşıyor. DNA’nın şifresini çözmek konusunda çok önemli adımlar atıldı. Fakat hangi geni açıp hangisini kapamanın tam olarak ne işe yaradığı konusu hala belirsiz. Zira varyasyonlar neredeyse sınırsız. Fakat bu alandaki ilerlemeler çok hızlı gerçekleşiyor. Dolayısıyla yakın gelecekte sahip çıkmamız gereken bize ait şeyler, sosyal medyada paylaştığımız fotoğraflardan fazlası olacak.
Popular Science Türkiye - Sayı 46
Popular Science Türkiye - Sayı 46Popular Science Türkiye Dergisi · Doğan Burda Dergi · 201624 okunma
··
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.