Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

155 syf.
10/10 puan verdi
Hayat bir cehennem mi?
Sevgili kitap severler, merhaba. Bu güzel kitap genel olarak Schopenhauer'ın ahlâk felsefesini anlatıyor. Schopenhauer'ın ahlâk felsefesinin temeli merhamet duygusuna dayanmaktadır. Ona göre insanı insan yapan, insanı kötülükten alıkoyan, hakiki adalet ve insan sevgisine götüren yegane duygudur merhamet. Ancak bu duygu sayesinde biz ve öteki insanlar arasındaki duvarlar ortadan kalkar. Bu duygu sayesinde ahlaklı ve iyi bir insan olunur. Ahlâk ve merhamet birbirini tamamlayan bir bütünün parçalarıdır. Schopenhauer'ın ahlâk felsefesinin temel taşı merhamet duygusu olsa da felsefesini anlatırken bencillik, iyilik, kötülük, intikam, sevgi, adalet, kıskançlık, ihanet ve insanların yalan söyleme nedenleri gibi insan davranışları üzerine tespitleri de var. Hayatı hep bir gri bir bulut gibi gören, insan yaşamının acıyla hapsolduğu savıyla karamsarlığın nirvanasını yaşayan, varoluşun ve yaşam isteğinin anlamsız olduğunu ve ölümün ya da hiç doğmamış olmanın yaşamdan daha güzel olduğunu yani yaşama istemini reddeden bir filozof Schopenhauer. Dolayısıyla Schopenhauer okurken oldukça mekankolik ve karamsar olmanız çok olası. Hayatın hiçliği ve acılarına dair yapmış olduğu açıklamalarla insanın isteklerinin sınırsız ve doyrulmayan bir yanı olduğunu, elde edilen her tatminin yeni isteği tetiklediğini ve yetersiz tatminin ölümün reçetesi olduğunu söyler. Dünyada çoğu insanın hayatının acı ve kederle dolu olduğunu bu yüzden de çabuk sonlandığını dile getirir. Mutlu insanların varlığını yadsır ve bir istisna olarak görür. Hayatı tam da şöyle tarif eder: Çevremizdeki her şey, cehennemdeymişçesine kükürt kokmaktadır. Her şeyde bir eksiklik vardır. Hoş olan da, hoş olmayan da; her ne varsa, her zevk esiktir, yarımdır; her eğlence, rahatsızlığını da beraberinde getirir; her rahatlama, sıkıntılarını kendisi çağırır; gün boyu görebileceğimiz tüm yardımlar, uzatılan tüm eller, bizi her an aslında yalnız bırakmaktadır; bastığımız basamakların her biri, birer birer kırılmaktadır; küçük büyük tüm kazalar hayatımızın tam da içinde yer alır. *sayfa 18 Denilebilir ki, mutlu olanın en mutlu olduğu an uyuduğu andır ve mutsuz olanın en mutsuz olduğu ansa uyandığı andır. *sayfa 19 Schopenhauer dünyayı, acıyla korkutulan ve acı çektirilen insanların oyun alanı olarak görüyor. İnsanın bilgilendikçe, zekâsı arttıkça acısının da arttığını söylüyor. Ve her isteme duygusunun bir acıyı beraberinde getirdiği ve istencin susturulması gerektiği üzerinde yoğun bir şekilde duruyor. Unutmayalım ki her tatmin acının sadece bir süreliğine uzaklaştırılmış olmasından öte bir duygu değildir. Buradan da anlıyoruz ki, hakiki mutluluğa acıdan uzaklaşarak varılamamakta. *sayfa 58 Schopenhauer, merhamet duygusunu anlatırken yer yer Kant'ı eleştiriyor ve argümanlarını desteklemek için bir çok filozof ve şairden alıntı yapıyor. Ahlakî ve ahlâkdışı güdüleri detaylı ve etkileyici bir şekilde anlatıyor. Çok çok beğendim. Felsefeye ilgisi olan her kitapseverin mutlaka okuması gereken bir kitap. Kitapla kalın.
Merhamet
MerhametArthur Schopenhauer · Dergah · 2017273 okunma
··
170 görüntüleme
Rîndkeş okurunun profil resmi
Schopenhaur amca " dipteyim sondayım, depresyondayım" moduna bağlamış anlaşılan 😌😌 elinize sağlık güzel olmuş 👍
A. okurunun profil resmi
Schopenhauer okurken satırlarında kendimi buluyorum çoğu zaman, bu yüzden en sevdiğim filozoftur kendileri.
GöKhAn✓ okurunun profil resmi
Elinize yüreğinize sağlık çok güzel bir inceleme olmuş 👍😊
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.