Durgun Don un 3. Cildinde kardeş kavgasına daha yakın bir pencereden bakma fırsatı yakalıyoruz. Şolohov'un ilmek ilmek ördüğü kurguda aslında gücün insana neler yaptırabileceğini anlıyoruz. Kim bu güce sahip oluyorsa uğruna ayaklandığı zulmün beterini karsi tarafa yapıyor. Bu ölçüsüz şiddet ve acımasızlık güç el değiştirdikçe katlanarak artıyor. Fakat bunun bedelini ödeyenler hiç akıllanmadan bu savaşı körüklüyor. Bu kısır döngüyü inanılmaz bir gerceklikle sunan yazar beni unutamayacağım bir serüvene çıkardı. Bu kitap ise en sevdiklerim arasında çoktan yerini aldı.
Aslında çatışmalar hep aynı kafadan çıkan fikirlerin sonucu ama buna dur diyebilecek, salim kafayla olanları düşünebilecek insan kalmamıştır ortada. Herkes bir rüzgâra yakalanmış gibi savaşın peşinden sürükleniyor. Bitmeyen savaş ne kazaklarda ne kızıllarda ne de beyazlarda düşünebilecek derman bırakmamış. Bu yorgun insanların artık yaşamdan ve ölümden bir beklentisi de kalmamış bunu bazen ölüme koşan suvaride bazen çocuğunu dusunemeyecek kadar yorgun komutanla anlıyoruz. Bu kavurucu savaşın ardında yalnızca düşünmesi bile ferahlatan geçmiş hatıraları kalmıştır. 
Durgun Don - Cilt 3 
Mihail Şolohov
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.