Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

97 syf.
·
Puan vermedi
Ağlama Be Adam
"Birisi kitap okuyor otobüste İlk durakta vuracaklar onu" Çocuktum ben, hiç bilmedim meyve armonisi. Çocuk kitapları okurdum Hocalarım ve halalarım, "bu büyük adam olacak" derdi. Gözlerimin içini hedef alarak söylenen bu söz, büyüme iştiyâkıyla doldururken içimi, ilk önce haddi aştım. Büyük adam olmak zorunda bırakılan kim varsa, sokak oyunlarında tüketemezdi zamanını. Böylesi sabiler, aylak salıncaklarda salınmak yerine, hacmin rekabete çağırıcı tahterevalli ucuna binmek ve ağırlığını koyma mükellefiyetini icra etmek zorundaydı hep. Bıraksalar, bir kaşık ağuda boğardım komşu çocuklarını ve takdirname getiren tüm ana evlatlarını. Zira büyük adam olmak, rakipleri murdar kılmakla olunurdu. Çocuktum ben ve büyümemek yakışmıyordu bana. Âh diyorum, âh keşke daha erken tanıştık olsaydım şiirlerle. Ya da Ahmet Telli ile. Hiç kimse otobüste kitap okuyanların canına kast etmiyor halbuki. Zira bu eylem, yakışık almazdı. Çünkü onlar cinayete değil intihara kurban gitme zarureti ile oturur banklara. Çünkü onlar fevkalade büyük adamlar... Çocuktum ben, sesimin çağlayanları yoktu ama çokça çığ koparırdı gelinlik duvağı dağlardan. Zira sesim gürlüğe, nefesim kavi olmaya düçar kılınmıştı hısımlar tarafınca. Şimdi ben diyorum ki; yaşıma yaş tohumları ekenlere nazaran, çocukluğuma ellerimle kıyışımı ve işlediğim tüm suçları büyük adamlığıma verin. "Çocuktur, yapmış bir hata" cümlesini bir kez işitmiş olsaydım, belki de yapmazdım bunca şeyi. Hâlbuki çocuktum ben ve bu dünya bana göre değildi. *** Sizin hiç ayda en az bir kitap okuyan öğretmeniniz oldu mu? Beni karıştırmayın bu soruya. Zira benim öğretmenlerimin kahir ekseriyeti şair ve yazar. İşte bakın, biri de burada. Jiletli tellerin baş eğdiremediği o şair, yani Ahmet Telli hocam. Şiirleri buram buram fesleğen kokan, kent bulvarlarında çocuklara kafiyeler ısmarlayan o adam... Ahmet Telli hocam. *** Lise yıllarımdı. Ne vakit şiir okuma yarışması olsa, kalkıp fırlardım sıradan. Öyle duyuru falan da geçilmezdi artık. Okullar arası bir müsabaka varsa, müdür bey beni ivedi aldırırdı sınıftan. Kallavi bir sesim olduğu için değil, sesi olanların şiire kayıtsız oluşundan. Zaten ahım şahım bir derecem de olmadı hiç. Baktım ki böyle olmayacak, sesi şiirsel olan bir torunu tuttum yakasından. "Gayrı yarışmalara sen katılacaksın!" deyip, en yakın yarışma tarihi üzerine başladık provalara. Yarışma teması "çocuk" idi. Bizim torun da Ahmet Telli'nin Çocuksun Sen şiirini bulmuş. Konferans salonuna iniverdik hemen. Bomboş salonda bir gürledi hayta, metinden okuduğum şiire kulaktan aşık oldum oracıkta. Bir de ses kaydı alıp, uzun zaman dinlediydim.. İşte böyle gelişti Ahmet Telli ile ilk münasebetim. *** Bazı demeler, ima yolunun dolaylı anlatıysıyla bulur tali çıkışını. Şair, imge bandrolünü göğüslemişse bunca kelime bakiyyesinde, artık şairdir o. Sözgelimi, sen şiirine bir fesleğen takıcak olsan; benim aklıma Ahmet Telli gelir. Sonra bu kente yağmurlar yağar.. Gelmenin bir bekleme çeşidi olduğunu anlamak için; "Kim o?" sorusunu işitmek yeterlidir. Bunları diyorum ama bunlar diyemiyorum demektir. *** GELDİM İŞTE Sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna Tenhaydı düşlerim, geceydi, çıkıp geldim işte Su ve ateş bir de gülünç yalnızlığım var sana Getirebildiğim, kokularını yitirmişti çünkü güller Suyu dinle ateşi yak özledim demek bu Parasız yatılı hüzünlerden ne kalır geriye Biraz Tamil biraz Türküz ayıptır söylemesi İntiharsa günahtır külliyen yasak bilirsin Pısırık bir ihtilal gibi getirdim sana bunları Bir de belleğim, başıma bela, hazin ve komik üstelik Hatırla eskiyen meydan saatini, çocukluğundur Tayyare pulları getirdim sana evden kaçışlarımı İstersen yok say bunları tespih de yapabilirsin Beni vur saatin altında seni seviyorumdur bu Şiir yazan bir adamın fotoğrafı var yanımda Kendini ölümlü sanıyor onu getirdim ganimettir Büyüdü büyülenerek, taşlayarak kovdu kabilesi onu Suyun öte yakasında yaşadı, Sisyphos dediler adına Sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna Ayna pusluydu bunca yıl nice sır taşımaktan Kırılmanın sesini duydum ve onu getirdim sana Unutulmaya geldim işte onarılmaya değil Kov beni kabilenden ama bekliyorum demek bu *** İşte böyle anlaşırız biz.
Çocuksun Sen
Çocuksun SenAhmet Telli · Everest Yayınları · 20212,701 okunma
··
712 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.