Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

10/10 puan verdi
Anlam ile Tanımlanmak
Anlam ile Tanımlanmak ✿ ✿ ✿ Anadolu coğrafyası, Yunan ile Pers Medeniyetlerinin buluştuğu, Grek ile Helenistik düşünce medeniyetlerini Bağdat’a taşıdıkları bir güzergâh ve yoğrulma yeridir. Malazgirt zaferiyle, bu doğu batı yoğrulması Hristiyan değerlerinden İslâm değerlerine geçti. Bu süreçten itibaren Anadolu’nun Yunan, Grek, Helenizm ve Pers kültürel birikimi İslâm düşünce ve duruşuyla yoğruldu. Ömer Türker, “Anlamı Tamamlamak” kitabını İslâm düşünce geleneğinin Anadolu coğrafyasındaki bileşenleri anlamlandırmaya çalışarak, “Anlamı Tamamlama”ya çalışıyor. İslâm düşünce geleneğinin modern döneme kadar gelen sürecini anlama görevinde olan bu kitap, bazı temel meseleler karşısında ki farklı düşünceleri tanımlamaya ve karşılaştırmaya çalışılıyor. Türker, Anadolu’daki İslâm Medeniyetinin düşünce sürecini Selçuklu sonu ve Osmanlı kuruluşunda ki 10 ile 14 yüzyıllardaki konuyla alakalı çalışmaları anlatmaktadır. Kitap, beş bölümden oluşur: Anlamak, Keşfetmek, Düşünmek, Görmek ve Yaşamak. Bu her beş başlığın alt başlıklarında ise; - İbnü'l – Arabî Geleneği - Fahreddîn Râzî Geleneği - Hanefî – Mâturîdî Geleneği - Mâverâünnehir Tasavvufu Geleneği Anlamak başlığı konunun teorik yönünü bazı konularla beraber anlatılır. Bunun ilk konusu İslâm Düşüncesinde naklî ve aklî ilimlerin ayrımı hakkındadır. Arapça'da bilgi ve ilmî ifade eden, “ilim” kelimesidir. Türker, “bir şeyin sûreti veya mahiyetinin zihinde meydana gelmesi” şeklinde ilim kavramını tanımlar. İslâm düşünürleri, ilimlerin tasnifi konusunda yaygın bir görüşle; ilimin içeriğini oluşturan bilgilerin kaynağı dikkate alınarak ilimlerin, aklî ve naklî ilimler diye iki kısma ayrılmasıdır. Keşfetmek, düşünce üreterek yeni şeyler bulmak, gibi bir eylem aklımıza gelebilir. Türker, Anadolu medeniyetinde saklı kalmış yönlerini bu kitabında keşfediyor. Nazarî düşünce geleneği içinde “Anadolu İrfanı” hakkında bilgi aktarır. Anadolu'nun İslamlaşması Selçuklu ile başlarken, kalıcı olması Osmanlı ile olduğunu aktarır. Bu iki ülkenin hükümdarlığı süresince İslâm düşünce seyri Anadolu’da nasıl bileşenleri olduğunu bazı örneklerle Türker, açıklar. Bunlardan Hanefî – Mâturîdî geleneğinin etkileridir. Hanefîliğin fıkıh mezhebi olması yanında itikadî bir mezhep olma özelliğide vardır. Hanefi ile Mâturîdî arasındaki görüş birliği ve farklılıklarını ayrıntısıyla açıklar. Türker, Fahreddin Râzî Geleneği, İslâm’da eleştirel düşüncenin yöntemleşmesi hakkında bilgiler verir. Bu konuda İslâm düşünce tarihinde milat kabul edilen Gazzâlî’nin etkilerinden bahseder. Râzî'nin kelam ve felsefenin meselelerini birleştirerek felsefî görüş ve delilleri ile eleştirme, derinleştirme ve yenileme imkânı elde ettiğini söyler. Ve bu durumun yirminci yüzyıla kadar bütün kelam kitaplarının temel özelliğini dönüştürmüştür. İbnü'l – Arabî Geleneği, 13. yüzyıl sonrasında tasavvuf geleneğinde en etkin akim olan ve İbnü'l – Arabî’nin eserleriyle sistemli bir ifadeye kavuşan “vahdet-i vücûd"dur. Türker, bu durumun tasavvufta yaşam tarzı ve edebi duyuşun yanında güçlü bir metafizik öğretiye dönüştüğünü, aktarır. Sûfîler, Allah’ın zâtı, sıfatları ve âlemle ilişkisini kavrama hususunda hallerle karışık bir dile sahipti. İbnü'l Arabî hallerle karışık olan bu dili, önermelerle metafizik öğretiyi bütüncül bir anlatı hâline dönüştürdü ve hallerden bağımsız olarak saf nazariye dile getirmenin zeminini oluşturdu. Türker, bu anlatıyı birkaç madde halinde şöyle özetler: - Varlık tek bir şeydir ve her bir nesne bu tek olan Varlık’ın bir zuhuru ve ismidir. Bu ilke, aslında cevher -araz ontolojisinin farklı ve kökten bir yorumudur. Şöyle bir örnek: masa bir cevherdir, masanın rengi, biçimi gibi durumlar ise arazdır. - İbnü'l Arabî, varlık ve mevcut ilişkisini İbn Sînâ’nın sudûrcu anlayışını esas alır. Ömer Türker, Düşünmek başlığında var olmak, anlamı anlamak ile iman ve kaygı kavramlarını birer başlıkla ele alır. Geriye kalan diğer başlıklar ise “İlahi İsimler” kavramını teorik çerçevesini, Mâturîdî, filozofların ve İbnü'l Arabî şerhlerini birer başlıkla ele alır. Düşünmek başlığıyla Allah’a dair varlık ve isim üzerinde düşünce ekolleriyle tefekkür yorumlarını işler. Ömer Türker, son iki başlığında ise zengin argümanlarla Nübüvvet kavramını imkan ve çerçevesini anlatarak Ahlâk konusunu bazı kavramlarla ilişkilendirir. Ömer Türker, “Anlamı Tamamlamak” kitabını Anadolu irfanının tarihsel sürecinde gelişimine katkı sağlayan düşünce geleneklerinden bahsederek bir anlam boyutunu oluşturmaya çalışır. Bu anlam boyutu bir coğrafyayı anlamak ve tanımak amacını barındırır. Bu amaçla ikinci başlığında aynı kavramları daha derinlemesine ele alır. Son üç başlığı: düşünmek, görmek ve yaşamak ile bireyin kendi iç dinamikleri olan idrak ve tefekkür hakkında yoğunlaşarak bir çok başlığı ele alır. Kitabın Künyesi: Ömer Türker, Anlamı Tamamlamak, Ketebe Yayıncılık, 1. Baskı, Mart 2020, İstanbul. Yunus Özdemir
Anlamı Tamamlamak
Anlamı TamamlamakÖmer Türker · Ketebe Yayınları · 202075 okunma
··
294 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.