Huzur, kabullenmek miydi? Aslında fark etmekti. Neyi mi? Mükemmel olmak zorunda olmadığını...
Hatalar asla bir bataklık değildi. Olsa olsa tertemiz yağmurun toprakla buluşma sevincinin size sıçramasıydı. Asıl bataklık, her şeye gücü yeteceğini sanıp kollarının zayıflığını görmezden gelmek ve elindeki yükleri inatla bırakmamaktı. Asıl bataklık, ümitsizlikti. Mehmet Akif'in deyimiyle "Atiyi karanlık görmek"ti.
Gülümsedi. Gözlerini kapadı ve huzuru bir nefes gibi çekti içine. Gönlü şükür duygusuyla dolu, kıpır kıpırdı...