Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ölüm yaşamı dengeler.
Öleceğinin kesin olduğunu kabul etmelisin; Bazen ölüm, bazen de yaşam tatlı gelir insana. Pazarlığa otur yaşamla: De ki, seni kaybedersem, Bu zaten aptalların korumak istediği şeydir yalnızca; Sen ilahi emirlere amade geçici bir soluksun, Bu bedene işkence edip durursun. Sen yalnızca ölümün budalası olursun. Umutsuz bir şekilde ondan kaçmaya çabalarsın, Ama yine de sürekli ona doğru koşmak zorundasın. Soylu değilsin, çünkü sağladığın her şey Basitliğin sütüyle beslenmiştir. Hele yiğit hiç değilsin, zavallı bir kurtçuk gördün mü, Korkudan betin benzin sapsarı kesilir. En iyi dinlenme uykuyla gelir, Uykudan daha korkunç olan ölümü, Hem davet eder hem de ondan korkarsın, İkide bir uyanır, yaşıyor muyum diye sorarsın. Sen kendine yetmezsin, çünkü toprağın ürettiği Binlerce tahıldan yalnızca bir zerresin. Mutlu değilsin, çünkü sende olmayana kavuşmak için, Didinir durursun. Güvenilir değilsin, çünkü gökteki ayın durumuna göre, Değişir, garip hareketlerde bulunursun. Zengin olduğunu sansan da yoksulsun, Çünkü sırtı altın ve gümüşle dolu bir eşek gibi, Bu ağır yükü taşıyarak götürsen bile, Ölüm o yükü boşaltmasını iyi bilir. Çocukların dışında dostun yoktur senin, Sadece onlar “baba” deyip boyun eğer sana; Senin ürettiğin o saf çocuklar bir gün gelir, Gut, deri hastalığı ve grip oldun diye lanet etseler bile, Senin bir an önce ölmeni isteyeceklerdir. Ne gençliğin vardır, ne de yaşın, Yemek sonrası yaptığın bir şekerlemeden farksızdır zamanın, O mutlu gençliğin dönüşür yaşlılığa; Sanki o genç başkalarının yardımlarına muhtaç, Felçli bir ihtiyar gibidir; Yaşlı ve zenginsen ne sıcaklığın kalmıştır, Ne sevgin, ne şehvetin, ne de güzelliğin, O zaman beş para etmez zenginliğin. Öyleyse bu yaşamak tutkusu nedir? Şu yaşam dediğimiz şey binlerce ölümü gizler; Ama o korktuğumuz ölüm yaşamı dengeler.
··
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.