Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mükemmel bir tespit..
«Ah benim saf kızım,» demişti. «Bütün bunlar, bu tabanı toprak dükkân, bu pis pencereler, dahası, benim şu pis kılığım bile müşteriyi artıran şeyler. Benim fiyatlarımı Kızılay'ın en lüks stüdyosuyla karşılaştır, daha ucuz olmadığını görürsün. Aynı fiyata yaparım ben işi. Ankara'nın köylüsü buraya gelir. Ona göre Ankara hâlâ babasından, dedesinden duyduğu eski Ankara'dır. Yenişehir onun yeri değildir. O buralara gelir. Benim dükkânımı görünce, böyle bir yerde hele yaşlı başlı bir adamın kendisine kazık atmayacağına inanır. Buraya, kovulmayacağından emin, rahat rahat girer. Beş on kuruş tenzilat yapmamı isterse hatırını kırmayacağımı, "peki, şimdi öyle olsun da ayağın alışsın.' diyeceğimi bilir. Hiç boş kalmaz bu dükkân. Çünkü, köylü gelir, gece konduda oturan gelir. Çokturlar onlar be kızım. Üstelik öyle ince eleyip sık dokumazlar. Ne verirsen ellerine, sevinir giderler. Benim büyük oğlum, buralara burun kıvırdı, gitti, Kızılay'ın göbeğinde bir stüdyo açtı. Benim yarım kadar bile kazanamaz. Halbuki benim dükkanımın adı bile yok. FOTO...
Sayfa 20
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.