Kızıl;
Zweig okumayı seven biri olarak ve sayfa sayısının az olmasindan kaynaklı, 1saatte bitirdiğim bir kitap oldu sıcağı sıcağına incelememi eklemek istedim.
Kitabın konusuna gelecek olursak;
18 yaşındaki tıp öğrencisi olan Berger'in Viyana'da ki yeni hayatından bahsediliyor. Yasadığı ve yaşayamadığı olaylar yüzünden bir an vazgeçmek eve geri dönmek istese de, ev sahibesinin kızıl hastalığına yakalanmış kızı sayesinde yeni bir umut kıvılcımı uyanıyor içinde.
Yalnız şöyle bir durum var ki; benim okuduğum yayınevinin ve sanırım çeviriden kaynaklı, bir diyalog ta geçen cümle dikkatimi çekti. Olayın Viyana'da geçmesi ve karakterimizin dinle alakasının bariz belli olmasindan dolayı belki de... Cümle şu;
"Allah allah bizim ufaklığa ne oldu böyle?"
Tuhaf geldi bana...
Aslında buraya kadar gayet akıcı ve kendini okutan bir Zweig novelası olsa da, Berger'in 13 yaşındaki kızı öpmesi beynim de pedofili kavramını uyandırmaya ve beni rahatsız etmeye yetti.
Pedofili sanat değildir! Her ne kadar detaylı anlatım ve daha ilerisi düşünülmemiş olsa da bu konu da ki tavrın net. Aksini düşünmenin ruh sağlığı açısından bir problem olduğunu düşünüyorum.
Olayı sonuca bağlayacak olursak; Zweig eserlerinde bir sıralama yapsam "Kızıl" başta yer alamayacak ama yine de okunması gereken bir kitap. En azından bisey kazanmasanız da bir kaybınız da olmaz :)
Kitaplı günler....