Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

%27 (85/312)
6/10 puan verdi
Memleket Hikâyeleri veya Gurbet Hikâyeleri gibi başyapıtları, okumadığım Nilgün adlı oldukça hacimli eserini de düşünürsek, Refik Halit Karay'ın bizim için ne kadar kıymetli bir yazar olduğunu kabul ederiz herhalde hepimiz, hatta hangi kitabın arka kapağında yazıyordu, hatırlamıyorum; ama Karay için ressam yazar gibi bir ifade kullanılıyordu, Memleket Hikâyeleri'ndeki rengârenk öyküler -meselâ 'Şeftali Bahçeleri'- düşünülerek söylenmiş de olabilir... ancak Bugünün Saraylısı saman tadını bir türlü aşamayan bir kitap oldu ve yüzüncü sayfalarda artık pes ettim. Cumhuriyet kurulduktan sonra insanların değerlerini kaybetmesi, Batı hayranlığı, paraya olan düşkünlük, güce tapınma, yüzeysel değerlerin yüceltilmesi gibi orta sınıfa ait bütün eleştiri konularını yazar bütün karakterlerini tek tipli, derinliksiz vererek ortaya koyuyor, öyle ki kitapta, en azından okuduğum sayfalara dek herkesin karakteri birbiriyle aynı. Herkes aynı olamaz mı? Olabilir ama keşke bu kadar insanı kullanmak yerine tek bir kişi üzerinden anlatsaydı hikâyeyi; çünkü insanların eleştirilecek tek bir yönüne odaklanıp sadece onu anlatınca geri kalan yönleri yok sayılmış oluyor ve o zaman gerçekçiliği zedelenmiş oluyor. Eğer yazar gerçekçi bir üslûp yerine daha farklı tarzda öyküsünü anlatsaydı bu karikatür tipler dikkat çekebilirdi, meselâ bir hikâyede daha dikkat çekici olabilirdi, ama bir romanda bu kadar kasıtlı bir karikatürleştirme rahatsız edici oluyor...belki romanın ikinci yarısında bir derinlik kazanarak bu yönlerini törpülüyordur, ama bende de okuma isteği kalmadı. Herkesin paraya düşkün, zenginlik peşinde koşan, birbirini kullanan karakterler değil de tiplere dönüştüğü, bu hissi veren bir roman Bugünün Saraylısı. 80'li yıllardaki dizisi çok güzeldi, diye hatırlıyorum...
Bugünün Saraylısı
Bugünün SaraylısıRefik Halid Karay · İnkilâp Kitabevi · 2010637 okunma
·
167 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.