Haftasonu okumalarından yorumlayacağım ikinci kitabım ise bizim klasiklerimizden "Sergüzeşt" kitabı... Aralarında en çok hüzün duyduğum ama kafamda en çok soru işaretleri bırakan kitaplardan oldu... Okuduğumuz nefis Rus klasikleri tadında, ülkemizin ilk realist romanlarından birisi olan "Sergüzeşt" , vatanından koparılıp esir eline düşen Dilber'in hikayesini anlatır... Daha çocuk yaşında hizmet edeceği ilk eve verildiğinde hayatın ve o dönem topluluğunun acımasız yüzünü keşfetmiş olur... Hakaretler, şiddet öylesine fazla gelmiştir ki evden kaçar ama maalesef yakalanır... Hizmet yaptığı evin taşınması sonucunda Dilber yine esirciye verilir ve başka bir eve satılır... Soluk benizli kara gözlü Dilber yeni evin küçük beyi Celal tarafından oyuncak gibi muamele görür ve resim yeteneğini bu kızı çizmek için kullanır... Ama yıllar neleri gösterecek, sonraki sayfalarda görmeniz mümkündür... İnsan eşitsizliğini ve Hürriyet'in önemini vurgulayan bu eserin sonu çok ucu açık geldi bundan dolayı kendi kafamda daha güvenilir sonlar kurmayı seçtim... Yine özgürlüğün düşünüldüğü ama olumlu sonuçların ortaya konduğu... Yine de dönemine göre gayet başarılı bir roman olduğunu söyleyebilirim... Okuyun efendim...

SergüzeştSamipaşazade Sezai · Koridor Yayıncılık · 202045,9bin okunma

·

1 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

E F T E L Y A ...