Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

276 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Eda'dan Edanur'a...
Uzun zamandır inceleme yazmamışım. Çünkü uzun zamandır kitap okuyamıyorum. Şu bitsin, adam akıllı başlayacağım dedikçe biten başka başka şeyler oluyor. Bu sebeple artık ne kadar açlık çekiyorsa ruhum, gözlerimde tuzlu bir ıslaklık ile 24 saat içinde bitti sevgili Şanzelize Düğün Salonu. Âh... Neden bitti peki? Hayır, hayır! İyi ki bitti. Her şeyin bir sonu olmalıdır zira. Fakat bende neleri bitirdi, neleri başlattı? Düşün Eda... Düşün... Adın bile kitabı çağrıştırıyor sana değil mi? Yandın kızım sen. Etkisinden kolay kurtulamayacaksın bu kitabın. Hayırlı olsun. Yandın. Tedirginliğimi hâlâ üzerimden atabilmiş değilim, kusuruma bakmayın. Bu kitapla ilgili hislerimi paylaşmalı mıyım, saklamalı mıyım bilemiyorum. Tereddüt ediyorum. Hani olur ya, enfes bir şarkı keşfedersiniz gecenin bir vakti. Kulaklarınızda çınlayıp durur. Bir parça da pişmanlık vardır içinizde neden daha evvel bulmadım bu melodiyi diye. Yine de yüreğiniz kıpır kıpırdır. Hem onu şehrin bütün hoparlörlerinden yayınlamak, insanlığa haykırmak hem de herkeslerden saklamak istersiniz. Size özel olsun, eski bir kutuda yalnızca sizi beklesin. Ben bu duyguyu bir şiirde yaşamıştım yakın zamanda. Beceremedim saklamayı. Zaten bazı konularda benim ağzımda bakla ıslanmaz. Yine tutamayacağım sanırım içimde. Biliyorum, ne saçmalıyor bu kız diyeceksiniz. Adam -adam dediysem de saygısızlık olmasın muhterem Tarık Tufan beyefendiye- çoktan yazmış da yayınlamış kitabı. Cümle âleme duyurmuş. Sen bahsetsen ne olur, bahsetmesen ne olur Eda? Hayır. Eda demeyelim. Onu anımsıyorum hep. Kötü oluyor içim. Edanur esasında benim adım. Edanur diyelim. Ben kulağa hoş gelsin diye Eda olarak tanıttım kendimi, atıverdim o güzelim ek kısmını. Ancak pür nur ediyormuş cismimi ismim, geç anladım. Edanur olmak istiyorum ben. Nurlu olmak, En-Nur'a layık olmak istiyorum. Lafı ne kadar dolandırabildiysem o kadar dolandırdığıma göre kitapla nasıl tanıştığımdan bahsetmeye başlayabilirim sanırım. Ben Furkan Özdemir'in sesinden şiir dinlemeyi pek severim. (Yine aynı malum his.) Allah razı olsun. Pek çok dokunaklı mısra ile kesiştirdi yolumu. Bir gece vakti, kendisinin kanalındaki bir videonun başlığında adımı görünce meraktan tıklayıverdim. Şiir değil de Şanzelize Düğün Salonu kitabının 40. sayfasından bir alıntı imiş meğer. Nasıl dağıttı beni anlatamam. Sonra bir hevesle sipariş edildi kitap. Ardından okumaya başladım açlıkla, susuzlukla. Başlarda kahramanımızın Eda'ya her seslenişinde ben de başımı çevirip baktım ona sanki. Bencilce bir tatmin duyuyordum. Bana yazılmışçasına üzerime alınıyordum süslü sözleri. Onun içinden akıttığı sevda ile yüreğim okşandı. "Bir daha söyle!" diye aşka geldiğim oldu. Deli miyim neyim yahu? Gerçi bizi satırların merhametine bırakan da hayat... Durumumuz vahim mi dersiniz? Neyse. Başta ben de böyle sevilsem keşke derken, sonra aman dedim. El aman ya Rabbi. Koru bizi. Bırakma. Tut. Adımlarımız hayırlı yokuşlara çıksın. Güzel sokaklara gitsin. Çünkü hikaye bambaşka bir yere aktı. Gidilmemesi gereken sokaklar yaktı ciğerimi bazı sahnelerde. Şimdi okumak isteyenlerin de elinden almak istemem bu yolculuğun tadını. Bitirenler anlayacaktır beni. Kitaptan gerekli dersleri çıkardığımı, almam gereken mesajları aldığımı umut ediyorum. Ara ara, canımı acıtıp beni ağlatacağını bilsem de tekrar okuma niyetim var inşallah. Bakalım. Ömür vefâ eder mi? Şimdi evvela yazarına sonsuz teşekkürler edip dua ile bitirmek isterim sözlerimi: Allah bizleri muhabbet dairesinden, sevgi çemberinden, zikrinin halkasından ayırmasın. Düştüğümüzde ve hatta tökezlediğimizde bize hayırlı eller vesile kılsın kalkmak için. Anne babamızın acısını göstermesin. Adımızı unutturmasın. Evimizin yolunu şaşırtmasın. Rotasız, yoldaşsız, amaçsız bırakmasın. Sevda işi ki en çetin imtihandır bazen, onun hayırlısını versin. Hislerimizi karşılıklı eylesin. Izdıraplar içinde ibadetten el çektirmesin. Mahşerde utandırmasın bizleri huzurunda. Amin. Amin. (Eee ne oldu şimdi, okuyalım mı biz bu kitabı? Şey... Okuyun tabi isterseniz. Ama kıskanırım. Yine de okuyun. Benim kadar büyük manalar bulamazsanız kızmayın bana. Bir Mecnun-Leylâ olayı benimkisi. Mesele gördüğümde değil gözlerimde olabilir. Görmek istediğimde de olabilir. Haydi kalın sağlıcakla.)
Şanzelize Düğün Salonu
Şanzelize Düğün SalonuTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20206,2bin okunma
··
364 görüntüleme
Revengfox okurunun profil resmi
Aşırı samimi. Şuan resmen kitabı okuyasım geldi:)
Edanur okurunun profil resmi
Ben gevezelik ettiğimi düşünüyordum ama beğenmenize çok sevindim 😅
Ü okurunun profil resmi
Eda, bu ne hoş inceleme.
1 önceki yanıtı göster
Edanur okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim sevgili adaşım 😊
Hacer Aktaş okurunun profil resmi
Samimiyet güzel de incelemeyi okurken kitapta ne oluyor sorusunun cevabını aradım hep...
Edanur okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Bu sorunun cevabını kitaba saklamak istedim, çünkü konu ya da içerik kısmını arka kapakta veya internet sitelerindeki tanıtım bültenlerinde de bulabiliyor insan:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.