Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Menkıbelerden söz ederken bunlar, içinde taşıdıkları olağanüstülük özelliği dolayısıyla bir masal gibi mi görülmelidir? Menkıbeler, tarihi kaynak olarak kullanılabilir mi? Yahut menkıbelerde anlatılan kişi ve olaylar ne ölçüde gerçeğe tekabül eder? gibi sorular da akla gelebilir. Bu konuda şunları söyleyebiliriz: Çanak, çömlek gibi maddi unsurlar, nasıl kültürün maddi yönünü anlamada arkeologlar için önemli bir kaynaksa menkıbeler de manevi kültürün öğrenilmesinde önemli bir kaynaktır. Çünkü bunlar toprak altında ölü kalan kırıntılar değil, cemiyetin ruhunda binlerce yıl yaşayan vesikalardır.* Bu yüzden menkıbe kahramanlarının ve anlatilan olayların tanınması ve anlaşılması için önemli metinler olarak görülmelidir. Menkıbelerde olay ve kişi anlatılırken hakikatten mecaza bir yolculuk yapılır. Fakat bunu bir gerçek dışılık olarak göremeyiz. Yahya Kemal'in dediği gibi “tarihte zahiri hakikat, masalda ledünni hakikat gizlidir.” Bu bakımdan, menkıbeleri, üslup ve tasarımları bir masal özelliği taşısa bile “ledünni hakikat”ın “Allah'tan vasıtasız gelen bilginin” bir kaynağı olarak görmek gerekir. Yani hakikatten tamamen uzak metinler değildir. Mutlaka “Her destanda bir hakikat payı vardır.””
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.