Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1 An 1 Yazı
Bir garın hafif loş kenarında gelip geçen adımları izliyorum. Hafif loşluğun öptüğü bu yolculuk alameti, sevinçlerle, hüzünlerle ve hayretler ile örüyor duvarlarını... Duvarlarında tik-tak öten saat sesleri, kenarıya bırakılmış samimiyetin tozunu içinde barındırıyor. İlerliyorlar; kimisi koşar ayak, kimisi paytak paytak... Hayat durmadan akıp giderken; zamanı durdurup o vazgeçilmez günlerimizi, o unutulmaz anılarımızı veya o keyifli dakikaları yeniden yaşamamıza engel olan zaman mıdır? Yoksa daha mutlu olacağımız, daha güzel geçecek dakikalara doğru ilerleyen yahut ilerleyemeyen bizler miyiz? Düşünceler bir garın zaman tınılarında sessizce ilerleyip gidiyor... Neden sürekli zamana karşı savaş halindeyiz? Neden zamana yenik düşüyoruz? Neden zaman bize bir iyilik yapmıyor da güzel insanlar gibi bahar mevsimi değerinde güzel günlerde, o güzel atlara binip ardına bakmadan kaybolup gidiyor? Trenler, bir başlangıcı ya da bitişi mi uygulamak zorunda daima? Yok mu bunun bir arası... Bir yaşamı bir kere yaşıyoruz Bırakın gerektiği gibi, kafamıza eseni yaşayalım.. hayat bizim, doğrularımızla, yanlışlarımızla, ve çok daha fazlasıyla; hayat bizim... İnsanların birbirinden farklı ayak tabanlarının sesi yankılanırken bu garda, zaman kamçılarını vurarak izini bırakıyor örümcek ağlarıyla bir duvar kenarına...
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.