"İlelebet yalnız kalmaya, ayrı kalmaya mahkum olduğumu, alelade olmayışımın ne dehşetli bir felaket olduğunu ve herkesten ayrı yaratılmış olmanın günahını pek pahalı ödeyeceğimi ay bana mutad (olağan) lakaydisi (kayıtsızlığı), huşuneti (acımasızlığı), istihzası (alaycılığı) ile, fakat aynı zamanda şayanı hayret bir vuzuhla (açıklıkla) anlatıyor; bu senelerden beri bir hattı bile değişmeyen aynı ay... Bu biraz evvel dışarıda gördüğüm, bu her zaman gördüğümüz ay..."
Sayfa 53 - Bilgi Yayınevi