Gönderi

481 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ZÜLFÜ LİVANELİ'nin kalemiyle tanıştığım ilk kitap. Gelmiş geçmiş bana göre okuduğum en güzel, her sayfası dopdolu bir kitap. Hala ismini bile duyduğumda tüylerimi diken diken ediyor Serenad.Romanı okurken aynı zamanda bir elim arama motorundaydı. Kitabın kahramanıyla birlikte ben de araştırma çabasındaydım. Kitap bende çok büyük etkiler bıraktı. Mutlaka okumanız gereken kitaplar arasında yer edinmeli... Roman 2001 yılının Şubat ayında,İstanbul Üniversitesi'nde görev yapmakta olan Maya Duran'ın ABD'den gelen Alman asıllı ve 1930'lu yıllarda İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yapmış Profesör Maximilian Wagner'i havaalanında karşılamasıyla başlıyor. Maximilian Wagner aradan 59 yıl geçmesine rağmen İstanbul'u ziyaret etmek istemiştir. Ziyareti esnasında ona yardımcı olması için üniversitenin halkla ilişkiler işini yürüten Maya, rektörlük tarafından görevlendirilmiştir. Maximilian Wagner'ın gelişiyle birlikte Maya'nın hayatı, kişiliği değişmiş ve birçok yeni bilgiler öğrenmiştir. Gerek kendi ailesinin geçmişi hakkında gerek Max ve sevgili karısı Nadia'nın dönemin zor şartlar altında yaşadığı aşk hikayesi hakkında gerekse İkinci Dünya Savaşı'nın görünmeyen yüzü hakkında.. Kitabı okurken tarihte yaşananlarla birlikle olaylar daha da sizi içine çekecek. Zülfü Livaneli farklı bir anlatım tarzı benimsemiş romanında. Kitabın içinde geçen "Bir kız çocuğunun büyümesi ne zaman biter acaba? İlk âdet gördüğünde mi, 18 yaşını doldurunca mı, evlenince mi, saçına ilk ak düşünce mi? Bence hiçbiri değil. Bir kız çocuğu büyümez, kaç yaşına gelirse gelsin asla büyümüş gibi hissetmez kendini." kesitinden de anlaşılacağı üzere bir kadın gözünden romanı biz okurlarına aktarıyor. Hepinizin okurken etkileneceği muhteşem bir roman.. Fazla uzatmadan şunu söylemek istiyorum: Kısacık hayatıma bu büyük eseri kattığın için teşekkürler Livaneli...
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,2bin okunma
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.