Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

128 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bu kitabı ikinci kez okuyorum ve bu kez çok daha iyi anladığımı fark ettim. Kitabı okuyan birçok kişi ondan pek bir şey anlamadığını söylüyor. Ancak Antigone’yi okuduğumuzda zihnimizde kitaba dair bir şeyler belireceğini düşünüyorum. Ayrıca belirtmek istediğim güzel bir detay da ; Marquez kitaplarının çoğunda bahsettiği o Macondo Kasabası’na bu eserinde hayat veriyor. Yani Macondo Kasabası ile bu kitapta tanışıyoruz. Marquez eserine, Sofokles’in Antigonesi’nden bir kesitle başlıyor. İnsanın sırf insan olmasından kaynaklanan ve doğal hukukun getirdiği ,doğal hak niteliğinde olan gömülme hakkına değiniyor. Pozitif hukuka yansımış doğal hakların alelade bir hakmış gibi kullanılmasını eleştiriyor. Kitapta, herkesin nefret ettiği bir doktor var, ölsün ve hatta ölüsü koksun diye sabırsızlıkla bekleniyor ve bir gün ölüyor. Önceleri aslında mevzuatta belli yapılması gereken prosedür işlemiyor. Halkın kin duygusu öylesine yoğun ki, yasalar bile işletilmemek için zorlanıyor ve doktora daha önce söz vermiş bir albayın halkı karşısına alıp, onu gömme çabasına değiniyor. Şöyle ki burayı, kitaptan bu doğrultuda bir alıntıyla açıklığa kavuşturayım: ‘’ Belediye başkanı: ‘’Kokmaya başlamadan öldüğünden emin olamayız’’ Albay: Ötekileri memnun etmek için yasaya aykırı davranıyorsunuz’’ Belediye başkanı: ‘’Siz saygıdeğer bir kişisiniz albayım. Haklı olduğumu biliyorsunuz. Albay: Onun ölmüş olduğunu herkesten iyi biliyorsunuz. Belediye başkanı: Doğru ama ben ne de olsa bir devlet memuruyum. Bunun yasal tek çaresi ölüm ilmühaberi çıkarmaktır. Albay: Eğer yasalar sizden yanaysa, bunu fırsat bilip, ölüm ilmühaberini çıkaracak bir doktor getirtin. Belediye başkanı: Siz saygı değer bir insansınız, bunun keyfi bir davranış olacağını bilirsiniz. Artık belediye başkanının da halkın kin duygusunu paylaştığını fark ediyorum. Kilise bile gömme eylemime karşı çıkmanın bir yolunu bulmuştur. Peder Angel daha demin şöyle dedi bana: ‘’ Altmış yıl Tanrı’dan uzak yaşadıktan sonra kendini asmış bir adamın kutsanmış toprağa defnedilmesine ben dünyada izin vermem. Bu işi yapmaktan vazgeçersen Efendimiz İsa da hoşnut kalır. Çünkü bu bir sevap değil, ona karşı gelmekle işleyeceğin günah olacaktır. Albay: Kitapta yazılı olduğu gibi ölüleri gömmek sevaptır. ‘’ İşte tam burada Sofokles’in tragedyasında olduğu gibi, devlet yasaları ile tanrının yasalarının çatışması sonucunda Antigone’nin haksız otoriteye başkaldırısını anımsattı. Diğer taraftan Marquez’in ‘’ Büyülü Gerçekçilik’’ akımının usta kalemlerinden olduğu bir gerçek. Kitapta, başından sonuna kadar bu hissedilir bir şekilde ilerliyor. Ama en önemlisi, olay örgüsünün üç karakterin içsel dünyası üzerinde şekillenmesi benim en hoşuma giden tarafı oldu. Şöyle ki, basit bir olay üç farklı karakterin iç dünyasından öylesine güzel aktarılmış ki, bir çocuk ile bir yetişkinin aynı olaya nasıl tepkiler verdiğini ve düşünsel dünyasında nasıl yorumladığını muhteşem aktarmış. Herkesin farklı bir şeyler çıkardığı kitapları seviyorum... Şimdi sırada ‘’Albaya Mektup Yok ‘’ var…:)
Yaprak Fırtınası
Yaprak FırtınasıGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20193,494 okunma
·
65 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.