Buradan, buralardan bir yerlere varılamayacağı elbette bellidir, nitekim varılamadı. Ama ama, az mı insanımıza kıyılmış bu genel resmi saptırmalar sonucu? Şunu demek isteriz ki, aylarca, Harbiye Davası'yla ilgili bir kitap üstünde çalıştıktan sonra, o zamanki düşmanın zorba girişimleri, bugün de bizim, büyük yanlışlarımıza bahane olmamalı. Yani, bir tarih olayını, bazı yanları bizim aleyhimize bile olsa, dosdogu koymaktır
önemli olan? Onu nasıl yorumlayacağımız bir ayrı sorun?
... Nazım 'ın iki büyük yanlışı vardı, biri önemseme, biri
küçümseme konusunda. Birincisi, Şevket Süreyya ve arkadaş
larının sözde ideolojik aşı yaptıklarını sandıkları Kemalizm 'i,
çok önemsemesi. ikincisi, kendisi politik eğitimini "yukarda "
yaptığı için, TKP'yi, Dr. Şefik Hüsnü yü, Dt. Hikmet Kıvılcımlı 'yı, Reşat Fuat 'ı, çok küçümsemesi. Sanırım, şahane yenilgisini yaratan faktörler bunlardı . .. n
" ... Büyük Şair, büyük hatalar da yapmış, bunda şaşılacak
taraflar olduğu gibi, o kadar abartılacak bir yön de yok. Tabii
Nazım 'ın tekmil mücadele hayatının içinde görmek gerekir bu
konuyu. Bir noktada odaklaştırmamak gerekir. Ama Nazım
değil "Nazımcı/ar" böyle yapmıyorlar ki, sırf Şair'i tanımanın
bedeli olarak gençliğini zindanlarda geçiren Harbiyeli ömer Deniz 'i, benzeri görülmemiş bir utanmazlıkla, hayallerind