Nihayet Ali Şeriati külliyatına başladım. Yıllardır kısa kısa yazılarını okurdum. Kısmet bugüneymiş. Kendi tabiriyle içinde doğup büyüdüğü geleneksel Safevi Şiiliğine yönelttiği eleştiriler yüzünden Iran'da dışlanırken, Şii bakış açısı nedeniyle de Sünnî dünyadan önemli tepkiler almıştır. Sahabiler hakkındaki bazı ifadeleri hoşumuza da gitmeyebilir. Fakat Ali Şeriati'yi okumak demek; söylenen her şeyi hemen körü körüne kabul etmemektir; söylenen sözün hakikate uygun olup olmadığını merak etmek, araştırmak, incelemek, güçlüyü güçsüzden, hakkı batıldan ayırmak demektir... 《●》 Einstein'a Tanrı'ya inanıyor musun diye sorduklarında "Ben Spinoza'nın Tanrı'sına inanıyorum" demişti ya. İşte Şeriati bugünkü Müslüman toplumu ve yönetim biçimini eleştirirken bunu dile getirmiştir. Tarih boyunca her zaman din, başka bir dine karşı savaşmıştır ve hiçbir zaman bugün anladığımız şekliyle din, dinsizlikle savaşmamıştır. İnsanın içinde bir hakikat vardır. Ancak bu hakikat din kisvesi altında cehalet, kin, menfaat ve bilgisizlik ile örtülmüştür. İşte bu örtüyü kaldırmak için inandığımız Din, bugünün koşulları ile çağdaş dünya ile uyum halinde olmalıdır. Çağdaş bir müslüman çağının gerisinde kalmamalı, üretken olmalı, fikirleri sorgulamalı, hakikatin peşinden koşmalı, zulme boyun eğmemelidir. Bir hadisi şerife göre: "En büyük cihat zalim hükümdara karşı söylenen hak sözdür." 《●》 Şeriati'nin en büyük farkı aynı zamanda bir sosyolog, din tarihçisi ve öğretmen olmasıdır. Tabi olarak görülen ve hurafe olan dini tüm inanışlara savaş açmıştır. Müşrik dediği dindarlar; ki bu dindarlar bugün ülkeyi yönetenler ve geçmişte yönetmiş olanlardır. Halkın uyanmasından, bilinçlenmesinden, vaziyeti fark etmelerinden korkuyorlar.

Dine Karşı DinAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 20133,892 okunma

·

48 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Murattgenstein