Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sultan Mehmed Halil Paşayı çağırtarak; “Babamdan rica edesin ki o durup Edirne’yi İstanbul keferesinden korusun. Bense Haçlılar üzerine varıp gaza edeyim.” deyince Çandarlı Halil Paşa kendisine; “Şehzadem! Padişah Hazretleri’ne ben bu sözü söylemeye kadir değilim. Elhamdülillah padişahımız geldi. Şimdiden sonra tedbir onundur. O nasıl söylerse öyle olur. Hem bu düşman ağır düşmandır. Ve şehzadem sen dahi bir taze gülsün.” yanıtını verdi. Çandarlı Halil Paşa’yı ikna edemeyen genç padişah, babasını karşılamak üzere huzuruna çıkıp elini öptükten sonra, bizzat sefere gitme isteğini tekrarladı: “Padişahım! Rica ederim ki bu gazaya beni dahi götüresiniz. Ben dahi gaza edip, din-i mübin uğruna küffar-ı haksara kılıç vurayım.” deyince Sultan Murad; “Yok oğul, bu sözü sen söyleme. Sen benim dediğim gibi eyle. Ol düşman yaman düşmandır. Ben düşmana vardığımda bu tahtı, Konstantiniyye keferesine karşı koruyasın.”deyip oğlu Mehmed’i başkentte saltanat vekili tayin ederek, pek çok nasihatler söyledikten sonra hayır dualarla düşmana karşı yola koyuldu.
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.