Yine bir Sabahattin Ali klasiği... Öykülerini okurken içimden çok kez sövmüşümdür karkterlere. Hoş ama acı. Bu karakterler zaten bizim hayatımızın bi parçası değil mi? Kim bilir belki zaman zaman bizler de onlar gibi oluyoruzdur... Kitabın son cümleleriyle incelememi bitirmek istiyorum.
"Büyük şehir bütün karmakarışıklığı, sonsuzluğu içinde sessiz sedasız uyuyor ve koynunda birbirine benzemez milyonlarca insan ve macera saklıyordu. Esmer taş duvarları aşan bir muhayyile için bunun tasavvuru bile korkunçtu. Fakat bir insan kalbi bu şehirden daha karmakarışık, daha uçsuz bucaksız değil miydi?"