Sınıf bilinci ve mücadelesini yaşamlarının merkezine almış yerli marksist yahut sosyalistlerimizin muktesebatında neden bilmem, pek yer etmemiş "En Alttakiler". Seneler önce sol haber portalının aynı gün içerisinde yayınladığı iki haber geliyor aklıma. Başlıkları şöyleydi: "Türkiyeli bilim insanları ..... " "Türk Işidliler ...... " 1956 yılında henüz işçi akını başlamadan Almanya'ya giden, orada amelelik, tornacılık, üniversite öğrenciliği ve ardından turizmcilik yapan bir babanın oğlu olduğumdan kitabın yeri bende ayrı. Gazetecilik payesini her fırsatta kullanıp mesleğinin kutsallığına vurgu yapan patron, sermaye, güç, iktidar gazetecileri bir yana, Wallraff gibi kılık değiştirip yabancı bir cemiyete giren, araştırma yapan gazeteciler bir yana... Ali Sinirlioğlu kimliğine bürünüp, Batı Almanya'da vasıfsız işçi sıfatıyla çeşitli işlere giren ve karşılaştığı Türk düşmanlığıyla birlikte sağlık sorunları ve psikolojik yıpranmalar neticesinde araştırmasını 2 yıl devam ettirebilen Wallraff'ın "En Alttakiler"ini Gazetecilik'ten tek bir hocam dahi önermemişti bana. Varsa yoksa Frankfurt okulu, iletişim felsefesi...Mesleğe adım atacak bir gazetecilik öğrencisi için iletişim felsefesinin önemini yadsıyamam eyvallah. Ancak eşikte duran bir öğrencinin zihnini şekillendirme cüretini gösteren hoca, önce "ahlak"tan bahsetmeli. Meslek ahlakından. Güç ve konfor peşinde "gazetecilik" oynayanlar bir yana, bu akıl almaz çalışmasıyla avrupa toplumlarının yabancı işçiler hakkındaki olumsuz yaklaşımlarını bir ölçüde kırabilmiş, Avrupa memleketlerinde devlet mekanizmalarını etkileyip harekete geçirerek başta Türk işçiler olmak üzere, göçmen işçilerin özlük ve sosyal haklarında olumlu değişimlere sebep olmuş Günter Wallraff bir yana.

En AlttakilerGünter Wallraff · Milliyet Yayınları · 1985200 okunma

·

103 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mehmet Emin Alperen Kılıç