Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Nobel Ödülü'nü aldıktan sonra ve romanı bitirmekte olduğum günlerde herkes beni yurtdışında sanırken, mahalleye ne zaman uğrasam, kapısı çöp yığınlarıyla dolu binanın civarında çocukların bağrışarak top oynadığını görünce ya da yıllarca her gün yarım saat müzenin kapısında arabasıyla sebze satan seyyar manavın gür sesini işitince çok mutlu olurdum. Bazan çocuklar beni tanır, binayı aldığım günlerde yaptıkları gibi "Orhan Bey, müzeyi ne zaman açacaksınız, arka bahçeye topumuz düştü de," diye sorarlardı. İleride müzenin dükkânını yerleştirmeyi hayal ettiğim küçük arka bahçeye, o zamanlar paslı ve kilitli kapılardan, kereste yığınlarından ve demir kepenkler yüzünden ulaşamıyorduk bile. On yıl boyunca çocuklara müzeyi açınca bahçeye düşen toplarının hepsini geri vereceğimi söyledim. Romanı bitirip inşaata başladığımız günlerde en sonunda arka bahçeye, toplara ulaşabildiğimiz (on sekiz top) zaman, hepsinin havasının kaçıp yumuşadığını gördük. Müzenin 38 numaralı vitrininde sergilediğim toplardan biri, Kemal ve arkadaşlarının yaz sonu kederi kadar, bizim mahallenin çocuklarının oynarken çıkardıkları mutlu gürültüyü de ziyaretçilere hatırlatmalı.
Sayfa 43 - iletişim
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.