Büyük umutlarla görür görmez kapağına vurulduğum için sipariş etmiştim bu kitabı ama heyhat, bir Büşra kolay kitap beğenmiyor. Bu yüzden bitirir bitirmez elden çıkardığım bir kitapla daha sizlerle birlikteyiz. Başıma ne geliyorsa meraktan geliyor, o kesin. Başta şunu söyleyeyim. Kitap öyle leş, berbat, aman Rabbim bu da neydi böyle bir kitap değil. Basit, klişe, üzerinde durmaya değmez ama nefretlik değil. Peki ben sevdim mi? Tabii ki hayır. Neden? Öncelikle şu konuda anlaşalım: Kapağa bir bakın, lütfen bakın. Sanki bolca kar yağan bir yerde, tatlış bir çiftin aşk hikayesini okuyacakmışız gibi bir his oluşturmuyor mu sizde de? Klişe olsun, bence sorun yok. Aşk kitabı zaten başlı başına klişe oluyor genelde. Yani kitapta iki kişi oluyor, ne olursa olsun mutlu mesut yaşadıkları bir dönemde kitap bitiyor. Haksız mıyım? Biz romantikler de bunu okumayı seviyoruz, kime ne? Ama bu kitabın aşkla alakası tam olarak nerede? Kusura bakmazsanız azıcık da SPOİLER gelecek çünkü benim gibi saf saf kitabı sepete atmayı planlayan varsa en azından neyle karşılaşacağını bilsin. Bir de size kitabın alternatifini önermek istiyorum. Ev arkadaşlığından aşka dönüşen, yetişkin karakterli bir aşk kitabı mı okumak istiyorsunuz? DEX'ten inanın sizin kadar nefret ediyorum ama Ev Arkadaşı kitabı gerçekten bu kitabın alternatifi. Neden, sorunuzun cevabını ikisini de okumadan göremezsiniz lakin şunu söyleyeyim. Ev Arkadaşı 28 TL, Ya Hiç Tanışmasaydık 22 TL. Aradaki cüzi fark için ikinciyi okumaya değmez bence. DEX nefretinizi bırakın ve bu ikiliden, Ev Arkadaşı'nı seçin bence. Tabii bu sadece bir öneri. Gelelim kitabımıza... Jess, hayallerinin mesleğini yapmak için 29 yaşında kariyer değiştirmeye karar verir ve Londra'da bir hayli harika bir yerde, hayırsever bir arkadaşının büyük evinde kalmak için memleketinden ayrılır. Bu evde 2 erkek, 3 kadın beraber kalacaktır. Aşırı ütopik ama hayırsever ev sahibimiz evden gelebilecek milyonları boş vermiş ve evinin odalarını, bedava sayılabilecek bir fiyata bu garip dörtlüye kiralamıştır. Jess, eve gittiği gün aynı onun gibi kariyer değişikliği yapmaya karar vermiş olan ev arkadaşı Alex ile tanışır. Başarılı bir avukat olan Alex, hayatının her detayını planladığı yaşamını ve birkaç ay sonra evleneceği kadını bırakmış ve hemşire olmak için hem çalışıp hem okuduğu zorlu bir yolculuğa çıkmıştır. Bu tanışma gününde Jess, adama vurulur. Ve? Sonra hiçbir şey olmaz. Neden? Çünkü Alex, diğer ev arkadaşları Emma ile sadece cinselliğe dayalı, ilişki olmayan bir düzen tutturmaya karar verir. Çünkü hayatında ilişkiye yer yoktur. Ondan asla umudunu kesemeyen Jess de Alex ile arkadaş olarak takılıp kendini kandırmaya çalışır. Bu arada arkadaşlarının onu tanıştırdığı bir adamla tanışıp sevgili olur çünkü herkes o adamın iyi biri olduğunu söylüyordur. Jess'i beğenen ama onunla gelecek planı kurmayan karakterimiz Alex de Emma ile saçma ilişkisine, vicdan azabıyla devam etmektedir ama bir yandan da Jess'i beğendiğini kabul etmiştir. Neyse. Böyle böyle Alex, Emma ile bir barışır bir küser; Jess de James ile ciddi ciddi ilerlerken kızımız hayatının aşkının James olamayacağını anlar ve adamdan ayrılır. Kitabın son sayfalarına kadar bu durum böyle sürer gider. İşin kötüsü, ortada bir şey de yok. Bölük pörçük sahneler, olaylar, onlarca karakterin hayatından özetler falan filan derken son bölüm gelir ve çiftimiz aniden birbirini sevdiğine karar verir ve kitap biter. Yani diyeceksiniz, abartma ama cidden diyorum. Ortada hiçbir şey yok. Ne aşk ne herhangi bir duygu denk geldi bana. Yazar chick-lit yazmak istemiş ama dozunu ayarlayamamış. Olay saçma sapan bir hâl almış, başka bir açıklamam yok. Sıkıcı, itici, yorucu bir kitap değildi. Her şeye rağmen yarım bırakmadım, kendimi biraz zorlayarak hemen bitirdim ama berbat bir kitap olmaması, keyifli bir romantik komedi olduğu anlamına gelmiyor. Ben güzel bir romantik komedi okumak istediğim için büyüüüüük bir hayal kırıklığı yaşadım. Eğer siz de böyle bir şey okumak için bu kitabı alacaksanız, bence iyi düşünün.

Ya Hiç TanışmasaydıkRosie Curtis · Nemesis Kitap · 2020115 okunma

·

475 görüntüleme

Büşra Yıldız

@taclibusra ·

15 Aralık 2020 11:00

Yapma artık bunu olmuyor işte! Kapağına vurulup da kitap almaktan vazgeç😂

allthebrightstories

@allthebrightstories ·

15 Aralık 2020 12:33

ben iflah olmam🤦

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

allthebrightstories