Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

656 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bu seri sayesinde emin olduğum bir şey var; olur da bir gün kendimi 18. yüzyılda bulursam asla bir gemiye binmeyeceğim. Yıl 1776. Savaş ve kan Claire ile Jamie'nin peşini bırakmıyor. Kızları Brianna ve damatları Roger torunlarıyla birlikte geleceğe, kendi zamanlarına gittikten sonra Amerikan Bağımsızlık savaşının ortasında yalnızlar. Jamie, İngilizlere bu sefer Amerika'da karşı duracak. Sadece bunu kılıç ile değil, kelimeler ile yapacak. Bu yüzden de İskoçya'da bıraktığı matbaa makinesini alması gerek. Ayrıca Ian'ın başına gelen talihsiz yeni bir olaydan sonra onu ailesinin yanına götürmelerinin de zamanı gelmiştir. Ama İskoçya'ya olan yolculuk hiç de kolay olmuyor ve kendilerini savaşın tam içinde buluyorlar. Üstelik Jamie Amerikan cephesindeyken, oğlu William ise İngiliz cephesinde. "Sanırım senin gibi hissediyorum," dedi Jamie, Claire'ı uyandıramayacak kadar hafifçe. "Taşların içinden geldiğinde hissettiğin gibi. Dünya hâlâ orada ama senin bir zamanlar sahip olduğun dünyadan farklı bir haldeymiş gibi." Geçmişin Yankısı serinin diğer kitaplarından farklı olarak pek çok bakış açısına yer veriyor. Önceki kitaplarda Claire dışında Jamie, Brianna ve Roger'ın bakış açısına alışkındık. Olay örgüsü gereğince de zaten onların bakış açısı olmasa kitaplar tıkanırdı. Bu kitapta da pek çok kez Bree ve Roger'ın kısımlarını sabırsızlıkla bekledim. Diğer yandan John ve William'ın kısımları... Dürüst olmam gerekirse gıcıklana gıcıklana okudum. Ama bir süre sonra şunu fark ettim, William'ı sevmeye başladım. Komik olan William'ı sevmiyor filan değildim. Sadece onu tanımıyormuşum. Birkaç kere gördüğüm bir çocukken, ailenin parçası oluverdi. Bundan önceki üç kitapta Jamie ve Claire yeni bir dünyada hayat, yuva kurmuştu. Eğer o kitaplar olmasa Amerika'da kalmak için mücadele etmek istemeleri çok anlamsız gelebilirdi. Kurgu öyle güzel örülü ki geldiğimiz noktada o mücadele ruhunu, ne için savaştıklarını tam içimde hissettim. Geçmişin Yankısı, Kehribardaki Yusufçuk ve Yolcu'nun havasına daha çok sahip. Önemli bir fark olarak sadece o zaman olduklarından daha olgun daha akıllılar. Beni en etkileyen de kişiliklerindeki bu gelişme sürecinin her aşamasına şahit olduk. Ayrıca kendi olaylara bakış açımın da onlarla birlikte geliştiğini düşünüyorum. Kitap incelemelerinde karakter gelişimi diyerek bahsedip durulan durum hiç bu kadar sahi olmamıştı. Jamie ve Claire, aile üyeleri, çevreleri, yaşadıkları adeta gerçek. Diana Gabaldon çıkıp bunu iddia ederse, inanırım. "Galce konuşmak neden kötü baba?" diye mırıldandı, yorgun düşmüştü. "Kötü bir şey demek istememiştim." "Bu kötü bir şey değil." Jem'in ipeksi saçlarını okşarken Roger fısıldadı. "Canını sıkma. Annen ve ben hallederiz. Söz veriyorum. Ayrıca yarın okula gitmek zorunda değilsin." Jem rahatlamıştı, bir çuval dolusu tahıl gibi hareketsiz kaldı. Sonra başını kaldırıp hafifçe güldü. "Sence annem Bay Menzies'i döver mi?" Çocukları da alıp kendi zamanlarına, 20. yüzyıla giden Bree ve Roger'a gelirsek... Lallybroch'a yerleşiyorlar ama bir yandan geleceğe uyum sağlamaya çalışırken ne onlar geçmişi bırakabiliyor ne de geçmiş onları bırakıyor. Özellikle çocukların, Jemmy ve Mandy'nin olduğu kısımlar inanılmaz merak uyandırıyordu. Jem her Jamie'den bahsettiğinde tüylerim diken diken oldu. Düşündükçe heyecandan çıldırıyorum. "Küçükken uzun bir süre boyunca, çok büyük bir adamın gayri meşru çocuğuymuşum gibi yaptım. Sanırım tüm öksüzler böyle yapıyordur. Birinin gelip seni dünyada hak ettiğin yere geri koyacağını düşünmek hayatı daha çekilir kılıyor sanırım. Sonra büyüdüm ve bunun doğru olmadığını anladım. Kimse beni kurtarmak için gelmeyecekti. Ama sonra-" Dönüp Jamie'ye kocaman bir gülümsemeyle baktı. "Daha da büyüdüm ve anladım ki sonuçta bu doğruymuş. Ben gerçekten de çok büyük bir adamın oğluymuşum." Ve tabii en çok bahsetmek istediğim, bahsedilmesi gereken Fergus... Bu kitapta Fergus'un hikayesi de gün yüzüne çıkıyor. Fakat ne olursa olursa olsun tek önemli olan gerçek Fergus, benim için Jamie ve Claire'ın oğlu. Jamie'nin dediği gibi, isminin ve kalbinin oğlu. Germain için de ayrı bir sevgi gösterisi yapabilir miyim? GERMAIN. SEN. NASIL. BİR. VELETSİN? Boynuz kulağı geçer. Fergus'un kendi gibi bir oğlu olduğu için çok mutluyum! Bahsedecek o kadar çok şey var ki kitaba asla hakkıyla yorum yapamıyorum ve bu beni çok üzüyor. Her kitaba afili afili yorumlar ve övgüler dizmek istiyorum. Parmaklarım klavyeye değdiğindeyse zihnimde sadece tekrar tekrar aynı kelimeler beliriyor: Çok güzel, çok güzel, harika.
Geçmişin Yankısı: Kısım 2
Geçmişin Yankısı: Kısım 2Diana Gabaldon · Epsilon Yayınları · 2015100 okunma
·
197 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.