Paris cafelerinde hafif şaşı ufak tefek endamıyla oturup kahve içen Sartre ve Sartre’dan çok daha iyi bir filozof olduğu konusunda anlaşılan, biricik sevgilisi Simone de Beauvoir. Bu ikilinin enteresan bir ilişkisi var. Aslında çok da hoş olabilecek kurallar ve prensipler. Ama şimdi konumuz bu değil. Sessiz Bir Ölüm, Beauvoir’nın hayatından bir kesit olarak, annesinin yavaş yavaş hayata gözlerini yummasını ince ince anlatan bir edebi esere dönüşmüştür. İncecik olan bu eseri uzun uzadıya anlatmak, eserin havasını öldürür diye düşünüyorum. Söyleyebileceğim birkaç söz arasında ise, Beauvoir’nın nesnellik konusunda Camus’den aşağı kalmadığı var. Çok genç yaşta kendi ayakları üzerinde durmaya başlayan bir feminist, bir filozof olarak; eski ananelerle, geleneklerle, inançlarla ve annesiyle ve babasıyla ve hatta kardeşiyle fikir ayrılığında olduğunu fark edip, geleneksel toplumun “ruhu kurtarılması gereken kişi” olarak addettiği bir kadın bu eserdeki, yani Beauvoir’nın kendisi. Tüm bunların yanında aile ve anne ile yabancılaşma, aile içü cinsel ilişkilerin ya da bu ilişkinin eksikliğinin çocuk ya da ergen üzerindeki etkileri ile başlayan yabancılaşma ve fikir tohumları, anne ve kızları arasındaki kurulmayan o feminist bağ ya da ortak sevgi ya da ortak fikir bağlılığı... ve ölüm karşısında olabildiğince soğukkanlı bir nesnelliğin altında ezildiği hüzünle çelişen bir insan yüreğinin ister istemez duygulara yenilişini görüyorum. Maalesef çoğu kimse Stoacılar ya da Epiküristler kadar, her ne kadar varoluş felsefesinde nesnellikle bütünleşmiş olasalar da, gamsız olamıyor. Söz konusu ister anlaşılsın, ister anlaşılmasın; ister sevilsin, ister sevilmesin, aile bireyleri olduğunda, ne felsefe ne bilim ne de tanrı, mantığın kalp altında hükümsüzleşmesine engel olamaz diye düşünüyorum. Tüm bunların us pahası nedir, diye soruyor Beauvoir. Gerçekten, tüm bu yaşam ve acı döngüsünün us pahası ne?

Sessiz Bir ÖlümSimone de Beauvoir · İmge Kitabevi Yayınları · 2019734 okunma

·

114 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.