Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

152 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Sizin Alaaddininiz kim? Müthiş bir bilinç akışı, müthiş bir kelime dağarcığı. Sıkmak yok, başını unuttuğumuz uzun cümleler yok. Uzun cümle var ama başını unuttuğumuz yok, dikkat edin. Türkçe muhteşem. Son zamanlarda yazarla alakalı yaşanan çirkin olayları görmeden, düşünmeden yazıyorum bunları. Yazar kimliğine yöneldim sadece. Zaten gebermeyesicenin(annemin sinirlenince etrafında atacak terlik yoksa, kullandığı kelimedir) eserleri de öyle kolay vazgeçilecek gibi değil. ‘Gözler önüne sermek’ eylemi, kendimi bulmuş bu kitapta. Anlatılanların içindesiniz. Alaaddin’i ararken geçtiği her sokakta aslında siz yürüyorsunuz. Kendi Alaaddininizi ararken... Kitapta hiç unutamayacağım bir cümle var: -Ee, peki neden arıyorsun onu? -Bilmiyorum. -Sen de hiçbir şey bilmiyorsun. Neyse, belki de ARAMAYA BAŞLADIĞIN İÇİN ARIYORSUNDUR... Birçok yaşanmışlığıma dokundu bu cümle. Sırf yapmış olmak için yaptığım şeylere dokundu. Bütün ‘mış gibi’lerime dokundu. Bu bir yolculuk kitabı. Metaforla, bnzetmeyle, bilinç akışıyla, orada bulunmuşluk hissiyle, hatta bunların gerçek olduğunu düşündürmesiyle büyüleyen bir arayış kitabı. Ne arıyoruz, doğru yerde miyiz, nereye bakmamız gerekiyor hiç belli değil. Rotamız yok. Navigasyonlarda bulunamıyor yol tarifimiz. Çünkü yolculuk içimize. Kendi Aladdinimize. Kim bu Alaaddin sahi? Karşı komşunun oğlu mu? Kuzen mi? Mahalle bakkalı mı? Kahveci amca mı? Hayır. Siz neyseniz, Alaaddin de o. Nereye giderseniz, Alaaddin de oraya gider. İçinizde IQ, EQ’nuz ile birlikte bir ‘öte siz’ bu Alaaddin Alaaddin ismini hep çok sevmişimdir. Çocukluğumda, mahallede çocuğu olmayan bir Alaaddin amcamız vardı. Top kesen amcalardan değildi aksine arada sırada bizimle oynardı bile... Mahallede yardım etmediği kimse yoktu. Sabah dışarı çıktığımızda kapısının önünde bizi beklerdi. Oynamamızı izlemek için. Bir arkadaşımız eksik olsa hemen farkederdi. İsimlerimizi hiç bilmezdi, hepimize kendince bir ad koymuştu. Mesela, “nerde sizin kıvırcık saçlı?” diye sorardı. Alışmıştık biz de buna, takılmazdık adımızı öğrenmediğine. Onu sevmeyen çocuk yoktu aramızda. Şimdi kim bilir hangi alemde... Belki de bu yüzdendir Alaaddinleri bu denli sevmem. Kitapta da Alaaddin ismini görünce çocukluğuma gitmedim değil... Zaten bu bir içe bakış kitabı değil miydi? Kullandığı isimle bile bende başarılı olmuş... Tabi ki Alaaddin, hepimizin bildiği masaldaki Alaaddin. Masal kalmadı artık tabi. Alaaddin’in hikayedeki yolculuğu bu... Ben böylesini daha çok sevdim. Çünkü gerçek hepsi. Kitapta alıp cebinize koyacağınız en az 10 cümle var. Çünkü, kitapta siz anlatılıyorsunuz. Yer yer kızacaksınız. Çünkü size pişmanlıklarınızı hatırlatacak . Bazen de güleceksiniz. Çünkü, düşle gerçeği karıştırdığınız zamanlarınızla yine sizi yüzleştirecek. Şaşıracaksınız da. Çünkü içsel yolculuğu siz daha tamamlamadan o size şıp diye yolun sonunu gösterecek. Tabi bir ‘son’ istiyorsanız... Keyifli okumalar...
Bin Hüzünlü Haz
Bin Hüzünlü HazHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20194,459 okunma
··
42 görüntüleme
GöKhAn✓ okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık keyifle okudum. Kitabı da ekliyorum 🙏😊
İngilicceci okurunun profil resmi
Harika bir hamle oldu o vakit ☺️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.