Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

200 syf.
·
Puan vermedi
Dede Korkut Hikâyeleri, Türklerin eski kültürünün doğurduğu bir semboldür. Hikâyelerde bolca İslam’da bulunan değerlerden övgü ile bahsedilmektedir ve ikinci dini husus Hikayelerde Türklerin şaman köklerinden gelen davranış ve semboller vardır bunlar İslam unsurları içinde gözü yormayan kuşkuya yer açmayan İslam’a yedirilmiş unsurlardır.  Hikâyelerde Türklerin kültür kimliği, yüce saydıkları erdemler fazlasıyla ön plana çıkmış ve nettir. Hikayelerde Avrupalı destanlar aksine kahramanlar ürkütücü betimlemelere sahiptir. Velhasıl Avrupa için eski Türklerin Atilla zamanında da çirkin ve korkunç olduğunu biliyoruz aslında böyle olmayı Hunlar kendileri istiyor, aynı sebepten dolayı yani düşmanlar korksun diye mi Dede Korkut Hikâyelerinde yiğitler böyle betimlemelere sahip, diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum çünkü Türk ozan ve dervişler çeşitli ellere varıp bu masalları değişleri aktarmaktadır. Şunu da demek isterim göçebe ve pagan-şaman kökleri olan destanlarda böyle betimlemeler hâkimdir.    Hikâyelerde doğa ve devlet hiçbir hikâyede olmadığı kadar övülüyor ve bu övgüler sonunda yine İslami bir hususa dayanıyor bu Türklerin dine geçişte barbarların Hristiyanlığa geçişte yaptığı gibi kendi dini sembollerini vaftiz edip devam ettirmediğini gösteriyor. Ayrıca Türkler Araplar aksine Ali ve Ali soyluları her hayırlı övgüde kullanıyor ve bir yandan Farslar gibi Ali’yi Muhammed’den üst tutmuyorlar, bunu her gazada ve hayırlı işte ‘’Muhammed Mustafa’’ ismini anmalarından anlıyoruz.    Türkler hakkında daha önce kutsal yerlere zarar vermemesi söz konusuyken Dede Korkut Hikâyelerinde, kilisenin yıkılıp; keşişlerin öldürüldüğünden bahsediyor ve ister istemez buna sebep olan unsur düşünülüyor, İslam mı yoksa İslam’a geçişle artan kültür etkileşimi mi? Fikrimce bu fars etkileşimi ile söz konusudur neden fars dersek Türkler İslam’a geçiş öncesinde farslarla ilişki kurmuş karşılıklı etkileşimde bulunmuştur. Evvela Türkler Soğd Devrinde persi halklarla bir bağda bulunmuştur bunun İslam’a geçişle bu tarz katı değişikliklere dönüştüğünü düşünmek bence mantıklı hatta devrimizdeki İslami yanlışları bu eksene çekebiliriz hatta bence Arap etkisi de İran’ın Araplardan etkilenmesi ile artmıştır.     Dede Korkut’un bence bir başka özelliği ise Timur’un Beyazıt’ın karısıyla olması gibi bir geleneğin varlığını bize göstermesi çünkü hikâyelerde görüldüğü gibi Türkler için namus, aile, soy çok önemli bu değerler uğruna nice devletler feda edilebilir bu sebeple bir hükümdarı yerle yeksan etmenin yolu da bundan geçmektedir. Zaten bu verilere ve diğer verilere bakıldığı vakit Türkler için üç sevinç vakti var: savaş, düğün-gerdek, evladın hayrından emin olmak.    Dede Korkut sadece Türk edebiyatının değil Türk kimliğini anlamanın da kilitlerinden. Hikayelerde bulunan her karakter velhasıl Türk-İslam sembolleridir ki tahminlerime göre bu hikayeler şaman döneminden hikayeler üstüne inşa edilmiş olup Türklerin genel erdem ve kimliklerinin ne kadar belli bir ana kadar  altın bir damar gibi saf kaldığını gösteriyor.
Dede Korkut Hikayeleri
Dede Korkut HikayeleriDede Korkut · Karaca Yayınları · 201710,3bin okunma
··
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.