Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

167 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bu ne 'Sevdadır' Arkadaş.
"Silahımız çiçeklerdi, Cephanemiz yüreğimiz." Neden yaşadığımızı çoğumuzun bilmediği, dışarıya çıkmanın yasak olduğu ve evde boğulduğumuz, havanın da epey bi kapalı olduğu bu günde bir de ben inceleme yaparak sizi boğmak istedim. Af buyurunuz. Şiir kitaplarını okumadan önce şâirin hayatını öğrenerek, ideolojisini kavrayarak okumaya başlamamız gerektiğini her dâim savunmuşumdur. Bundan mütevellit yaptığım incelemelerde de daha çok şâir hakkında bilgileri sizinle paylaşmışımdır kitaptan daha çok. Şimdi yine böyle yapacağım. İzninizle başlıyorum. Arkadaş.. Daha 25'inde solan gencecik bir fidan. Kim bilir daha çok yaşasaydı bizlere daha nice eserler bırakacaktı, okuyup ilmek ilmek içimizi işleyen dizeler.. Öncelikle kimdir bu Arkadaş, ismi neden Arkadaş, kim ve nasıl koymuş bu ismi onu bi ele alalım. Aslında Arkadaş isminin tam bir hikâyesi olmamasına karşın yazarın 17 yaşında yayımladığı öyküde anlatıcı muhtemelen Arkadaş'ın ta kendisidir. Arkdaş bir düş görüyordu ve düşünde Tanrı’yla konuşuyordu. Ve Tanrı ona iki defa: ‘Sen benim arkadaşımsın… Sen benim arkadaşımsın…’ diyordu. Belki de bir ergenlik düşü ile kendisine Arkadaş adını koydu ve şiirlerini bu adla yazmaya başladı. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksekokulu öğrencisidir Arkadaş. 1948 Bursa doğumludur. Selanik göçmeni bir ailenin oğlu olduğu için hayat mücadelesi nedir gayet iyi bilir. Şair olarak bilinir üniversitede. Ama devrimci mücadelenin de hep içinde olmuştur. ODTÜ, Hacettepe ve SBF Öğrenci yurtları birbirlerine yakın tarihlerde polisler tarafından basılır. 24 Ocak 1971 SBF Yurt Baskını sırasında Sinan Kazım Özüdoğru, içeriye, yurtta kalanlara seslenir, “Arkadaşlar…” der, “çıkmak isteyen çıksın, kapıları kapatıyoruz.” Arkadaş Zekai Özger, çıkmayanlardandır. Yaklaşık 300 öğrenci ile, sekiz saat boyunca yurt savunması yapılır. Daha fazla dayanamaz içeridekiler, silahları yoktur, sopaları yoktur. Kapıları kilitleyerek içerideki malzemelerle savunurlar kendilerini. Polislerin yardımına sivil faşistler  gelmiştir. Yaralılar çoktur. Daha fazla direnemez Arkadaş ve diğerleri. Dışarıda, polis-sivil faşist işbirliği ile oluşturulan kordondan coplanarak, kaba dayağa maruz kalarak gözaltına alınırlar. Arkadaş da diğerleri gibi gözaltında işkenceye maruz kalır. İşte başındaki ağrılar bu yurt baskınından ve gözaltı sürecinden kalmadır Arkadaş’ın. Kız kardeşine bir gün: “Biliyor musun, bir gün dayanılmayacak kadar ağrıyor. Sanki kafamın içi sallanıyor, boşalıyor gibi. Acaba kötü bir şey mi var?” diyecektir. Ama kız kardeşinin “Derhal bir doktora görün” tavsiyesini de hep  ihmal edecektir. Ankara’nın bu en sarışın, en ince şairi;  şair olmanın, şiir yazmanın sorumluluklarını da taşıyacaktır hep. Şiirinin üslup itibariyle İkinci Yeni’ye ve soyut şiire doğru evrildiğinin söylenildiği dönemlerde dahi toplumsal olanla, güncel olanla bağ kurmayı sürdürecektir.  En imgesel metinlerinde dahi, birlikte yaşamanın, dostça yaşamanın, eşit ve adil yaşamanın özlemini dillendirecek ve mücadeleye çağıracaktır bizleri. Onun şiirlerinin hemen tümüne hakim olan naiflikse annesiyle ilişkisinden  kaynaklanmaktadır. Çocukken kemik hastalığına yakalanır Ankara'da aylarca hastanede kalmıştır annesiyle. O günlerden kalan bir inceliktir “anne” onun için, ve tabii “anne” sözcüğü. Annesine vurgundur Arkadaş. Şiirlerinde de annesiyle konuşmayı, mücadeleden de kavgadan da aşktan da söz ederken onunla diyaloğunu hep sürdürecektir. “Çocuk yalnız annesine yaşar çocukken” diyecektir ve “sonra bir gün anneler de ölür / böcekler ve kertenkeleler  ölür / boşalır suyu havuzun kum seddi yıkılınca / sivrisinekler ve kağıttankayıklar ölür / sonra o gün çocuklar da ölür.” Arkadaş’ın şiirlerini dönemselleştirmek zordur. O, nevi şahsına münhasır şairlerdendir.  Ama yine de 1970’li yıllarla birlikte şiirinin dilinin değil ama içeriğinin değiştiğini söyleyebiliriz.Soyut, Yansıma, Yeni Eylem, Dost gibi dönem dergilerinin öne çıkan şairlerinden olan Arkadaş, 12 Mart’a giden süreçte ve sonrasında II. Yeni şiirini de beğenmeyecek ve daha toplumsal şiirler yazacaktır. Bu kitaptaki şiirlerde elbette bunu anlayacaksınız. Son olarak edebî hayatını kendisinin de bilmediği bir şekilde; “Alnını / dağ ateşiyle ısıtan / yüzünü / kanla yıkayan” dostlarına seslendiği şiirini “şimdi senin uzanıp yattığın otlarda/yarın yeni bir yeşillik büyüyecek” dizeleriyle noktalamıştı Arkadaş. Evet Arkadaş, yeni bir yeşillik büyüyecek…büyüyor… Keşke daha çok yaşasaydın… Çok yaşa! Sizlere de keyifli okumalar dilerim sevgili okurlar. Kitapla kalın, sağlıcakla kalın.
Sevdadır
SevdadırArkadaş Zekai Özger · Mayıs Yayınları · 20011,667 okunma
··
370 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Alihsan okurunun profil resmi
Emeğinize, kaleminize, hislerinize sağlık. Çok güzel bir inceleme. Lakin incelemenizi inciltmeden küçük bir düzeltme yapmak isterim: Arkadaş çok yaşamak isterdi, çok da yaşadı, hâlâ da yaşıyor... Keşke! faşist devlet ve faşist toplum çok yaşamasaydı...Zekai de ölmezdi. Sevgi ve saygıyla🙏
Kadir Tribbiani okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Ne güzel düzeltme..
İbrahim okurunun profil resmi
Kalemine sağlık. Çok güzel ve ayrıntılı bir inceleme olmuş. Arkadaş Zekai, benim de çok sevdiğim ve beğendiğim bir şairdir. Hüzünlü şiirlerin şairdir. Değeri fazla bilinmeyen şairlerdendir, bu yüzden incelemen için teşekkür ederim.
Kadir Tribbiani okurunun profil resmi
Vakit ayırıp okuduğunuz için ben teşekkür ederim üstadım. Değerinin bilinmemesi durumu benim de içimi acıtıyor.
Elif Arı okurunun profil resmi
Okuma mı sağlıyacağın için teşekkür ederim, şiir kitapları arıyordum bende...
Kadir Tribbiani okurunun profil resmi
O halde ne mutlu bana, rica ederim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.