Sabah erken kalktım. Kitap okuma veya defterime güzel bulduğum şeyleri yazmak adınadır bu saatler. Nerden ne bulursam 'değer' olarak defterime üşenmeden yazarım. Anlatımınız uzadıkça uzadı, hepsini defterime alıntılama isteğim arttı. Bir yandan da Enya'dan müzik dinliyordum hani. Bütün yazınızı defterime geçirmeye başladım kelime kelime. Bir hevesin olgunlaşmasını, ince bir dala salıncak kurmaya benzettim. Şimdi oturulup salınılsa kırılacak, ağaç gelişip kalınlaştıkça dalın sağlamlaşacağını gördüm paragraflar bittikçe. Yolun açık olsun.
Çok büyük bir kitabevindeydim Strasbourg'da. Gözlerim bizim yazarlarımızı aradı. Soyadı sırasına göre dünya yazarları dizilmişti raflara. Üç yazarımızdan kitap vardı sadece. Ne Yaşar Kemal'i, ne Buket Uzuner, ne Tomris Uyar görebildim ne Aziz Nesin'i ne de Nazım Hikmet'i veya Banu Avar, Cemal Süreya veya Latife Tekin'i. İçim sızladı. Hepsine ve daha nice yazarlarımıza saygı duydum ayak üstü. Bunlar büyük hedefler, anlıyorum. Ama her hedefe bir şekilde varılır. Bunu da biliyorum. Bu paragrafı yazmamın amacı; okuyucuyu fazla dinlemeden yoluna devam etmeli insan.
Çok çalışmak önemli. Gülten Akın 'Ah, kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya' der. Doğru tespittir. Hak edilen yerde bir şekilde olunur. Anlayanlar olur. Yeter ki biz kendimizi kendimize anlatmış olalım. Bundan sonra başlıyor aslında dünya vatandaşlığı, özgürlük. Özgür zihin zati üretir ve fren pedalını fazla kullanmaz. Yazdıklarınızda bu özgürlüğü de hissettim.
Ömür kısa, yaşam uzun. İyi insanları çabuk bulursunuz inşallah. Belki konuşabiliyorsunuzdur, ama birkaç dili yazıp konuşun. Güzel şehirlerin güzel sokaklarında başıboş gezip, cafe'lerinde elinizde not defteri kalemle gözlemler yaparken, kahvenin tadı mükemmelleşir; bir kırtasiyede güzel yazan kalemler ve defterler aranırken kendinizi iyi hissedersiniz. Bir de çizgiye, resme değer veriyor, bu defterlere bunları da ekliyorsanız, tadına doyum olmaz iç gülümsemenin. Elinizde kadeh, bir kokteylde tarzınızla etrafı incelerken, göz buna alışacaktır, bu duruşa yani, kendinizi, hakkınız olan yere biraz da bu mekanlarda geliniyor; gelişiyor zihin, gelişiyor...
Nitekim yolunuz açık olsun. Ben sevindim. Asla fazla iyi niyetli olmayın, kendinizi koyvermeyin; kendinize çıkan yokuşta iyi ve dünya vatandaşı bir yazar olun.