Sürükleyici bir öyküsü ve çok ilginç bir fikir bütünlüğü var Kadınlar Ülkesinin. Distopya türünde birçok kitap okudum ve bu kitap hakkında yürekten söyleyebileceğim şey gerçekleşmesini dileyebileceğim bir örnek olması. Içinde yaşadığımız toplumda her gün gerçekleşen kan dondurucu olaylar; kadın cinayetleri, kadına ve çocuğa tecavüzler, tecavüzcülerin salıverilmesi, hak ettikleri cezaları almamaları, iyi hal indirimi alabilmeleri(!), erkek egemen zihniyetin kadına yaptığı türlü psikolojik baskı ve şiddet hemen hemen akşam haberleriyle evlerimize her gün servis ediliyor. Normalleşmiyor vahşet, canımız yanarak izliyoruz. Kahroluyoruz iğrenç zihniyete, hasta ruha sahip, bu insan demeye dilimizin varmadığı canavarları ellerini kollarını sallayarak serbest kaldıklarını gördüğümüzde. Etrafımızda görüyoruz belki; komşumuzda, sınıf arkadaşımızın ailesinde, markette suratını saklamaya çalışan bir kadının utancında görüyoruz. Ve yeniden tiksiniyoruz canavarlardan. Karşı koymak, bu iğrenç döngüyü kırmak istiyoruz... Bu distopya erkeklerin, kadının yaşadığını yaşayabilmesi, kadınları anlayabilmesi için oluşturulmuş bir kurgunun sürecini anlatıyor. Belki çılgınca işleri yolunda giden bir kadın grubunun bütün ülkeyi kokuşmuşluktan, adaletsizlikten, hor görülmekten, aciz bırakılmaktan temizleme hikayesi. Mümkün olmasını dileyeceğim bir hikaye.

Kadınlar ÜlkesiGioconda Belli · Sel Yayınları · 202062 okunma

·

169 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ebru