Geçenlerde
sevişmeye davet ettiğinde, aslında o kadar da isteksiz değildim.
Hatta işve yapıyordum biraz da. Elimi tuttuğunda biraz daha
şansını zorlasaydın, yani Avrupalı erkekler gibi israrcı olsaydın,
pekâlâ birlikte olabilirdik."
Ingeborg bunları söyledikten sonra alaycı bir edayla yüzüne baktı.
"Tüh ya, yazık olmuş,"
diye karşılık verdin sen de şakacı bir
tavırla .
Aslında senin aklın dün geceki o haz hissindeydi.
Haz
sana yapışmış, yakandan düşmüyordu adeta.
Üstelik ruhun da
buna uyumlu tepki veriyordu.
Buna direnemiyordun.
Sanki elin
kolun bağlı bir halde cinsel olarak tahrik ediliyordun.