Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

352 syf.
9/10 puan verdi
·
33 günde okudu
Orwell, Julian Symons’a yazdığı bir mektupta, “yeni kitabım, roman biçiminde bir ütopya” demiş. Çevirmenin de dediği gibi “Evet her şeyin tümüyle devletin denetiminde olduğu, bellekten yoksun bırakılmış, her türlü muhalefetin yok edildiği bir toplum tehlikesine karşı bir uyarı niteliğindeki 1984, en genel anlamıyla bir ‘ütopya’dır ama karşı-ütopyacı bir roman. Gerçekten de insan, kendi belleği dışında hiçbir kayıt kalmayınca, en belirgin gerçeği bile nasıl kanıtlayabilirdi? Zaten belleğinizde kalanlar ve/ya bildikleriniz 101 Numaralı Oda’daki işlemlerle tertemiz ediliyordu. Bellek tamamen Parti’nin istemine uygun bir biçime bürünerek yeniden şekillenecekti. O’Brein’in şu sözleri zaten her şeyi özetlemiyor muydu: “Biz zoraki boyun eğilmesinden hoşlanmayız. Bize Özgür iradenle teslim olmalısın. Biz sapkınları bize direniyorlar diye yok etmeyiz; direndikleri sürece asla yok etmeyiz. İnançlarından döndürür, kafalarının içini ele geçirip yeniden biçimlendiririz. İçlerindeki tüm kötülükleri, tüm yanılgıları silip atar, lafta değil, canıgönülden saflarımıza katılmalarını sağlarız. Öldürmeden önce bizden biri yaparız.” Tıpkı yıllar süren 101 Numaralı oda yaşantısının ardından Winston’un geldiği nokta gibi: Artık her şey yoluna girmişti, mücadele sona ermişti. Sonunda kendine karşı zafere ulaşmıştı. Büyük Birader’i çok seviyordu: SAVAŞ BARIŞTIR ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR CAHİLLİK GÜÇTÜR.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,3bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.