Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Imâm-ı Rabbâni, birkaç dinin iyi taraflarını alarak yeni bir din ilan ettiğini söyleyen Ekber Şah'ı bile asla tekfir etmemeye dikkat göstermiş ve aynı hassasiyeti çeşitli vesilelerle ortaya koymuştur. Mesela bir yerde Allah'tan başka kadim ve ezeli bir varlığın bulunduğuna inanan kişinin kâfir olacağını söyledikten sonra bu görüşü savunan Farâbi ve İbn Sinâ'yı İmam Gazzâli'nin tekfir ettiğini söylemiştir. Buna sebep olarak onların âlemin kadim olduğuna inandıkları gibi nefis, akıl, heyülâ ve suret gibi kavramların da kadim olduğunu söylemelerini de zikretmiş ancak kendisi asla onları doğrudan tekfir etmemiştir.?*? Yezid bin Muaviye'nin (v. 64/683) Hz. Hüseyin'in (V. 61/680) öldürülmesine razı olduğunu, hatta ölüm haberine sevindiğini iddia eden Şiiler, onun Ehl-i beyte ihanet ettiği için dinden çıktığını ileri sürer ona lanet etmeyi imanın şartı kabul ederler.398 Ehl-i beyt sevgisini sermaye bilen Ehl-i sünnet ise Yezid'i tekfir etmekte tereddüt eder. Ölmeden önce onun tövbe etmiş olabileceği ihtimaline binaen ona lanet etmeyi aşırılık olarak görürler.** Ehl-i sünnet, onun Hz. Hüseyin'in katledilmesine razı olduğu kabul edildiği takdirde bile o fiilin büyük günah seviyesinde kaldığını düşünürler. Büyük günahı helal addetmeden irtikâp etmenin insanı zalim ve fasık yaptığına ama imansız yapmadığına inanırlar. Yezi'din Hz. Hüseyin'i öldürmeyi helal kabul etmiş olması kendi içinde sakladığı bir şey olduğu için başkalarının o hususta kesin bir şey söylemesi mümkün değildir. Bu yüzden Ebhi-i sünnet âlimleri Yezid'e lanet etmek yerine süküt etmeyi tercih ederler.8!9
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.