Pek çok kişisel gelişim kitabıyla ve romanları ile tanıdığımız gazeteci yazar Mehmet Ali Bulut bu kitabında babasının askerlik döneminde bizzat tanık olduğu, çocukluk döneminde ramazan geceleri ailesine anlattığı, kendisinin birkaç kez yazmaya araştırmaya niyetlendiği, hatırladığı kadarıyla babasına tekrar anlattırdığı ve babasının vefatından sonra araştırarak kaleme aldığı gerçeküstü bir yaşantıyı anlatıyor. Kitabın kapağında mistik roman diyor lakin kitap bir romanın ötesinde mistik öğeleri de içinde barındırmakla birlikte tam bir inanç eseri diyebilirim. Halil Akbaş yazarımızın babası olan İsmail Bulut'un jandarma karakolundan askerlik arkadaşıdır. İyi özellikleri ile bilinen, sevilen Halil Akbaş bir gün akşam ezanı okunurken bayılır. Huy tutması, baygınlık, sara nöbeti... Tuhaf bir durum oluyor da kimse ne olduğunu bilmiyor. Bu baygınlık 45 gün aralıksız her gün aynı saatte oluyor. Halil uyku halindeyken konuşuyor, eziyet görüyor, ağlıyor, seviniyor, yalvarıyor, şükrediyor, af diliyor. Bu huy tutması nöbetleri ile Halil annesi, hoca ve doktor dediği 3 kişi ile iletişim hâlinde oluyor. Arafra bir yerde işlediği günahların bedelini ödüyor, cehennemi görüyor, günahlarının bedelini ödeyince cenneti görüyor. Bu yaşadıklarını da sayıklama şeklinde konuşuyor. O konuştukça İsmail Bulut başta olmak üzere diğer asker arkadaşları kendilerini sorguluyor, hayata, imana dair pek çok şey öğreniyorlar. Mümin olmanın, cennet ehli insan olmanın neler yapmak nelere dikkat etmek gerektiğini öğreniyorlar. Yazarımızın babasının bizzat tanık olduğu ve kendisinin de dinleyerek ve babasının hayatını gözlemleyerek biz okurlara ulaştırdığı bu yaşantı ve anlatım beni çok etkiledi. Nasilki İsmail ve diğer askerler kendilerini sorguladılar ben de kendimi sorgulayıp tövbe istiğfar edecek pek çok şey buldum. Tavsiyemdir, mutlaka sizler de okuyun.

Ahirette 45 GünMehmet Ali Bulut · Hayat Yayınları · 2020448 okunma

·

94 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

nusya