Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir başka mektubunda aynı meseleyi şöyle dile getirmişti; Mükellef insana vacip olan ilk zorunluluk, Ehl-i sünnet ve'l-cemâatin görüşleri istikametinde düzgün itikad sahibi olmaktır. Zira uhrevi kurtuluş bu büyüklere tâbi olmaya bağlıdır. Kurtulacak fırka onların kendileri ve onlara uyanlardır. Zira onlar Hz. Peygamber'in ve ashabının yolunda gidenlerdir. Bu büyüklerin kitap ve sünnetten çıkardıkları, muteber ilimlerdir. Çünkü her bid'atçi ve sapık, kitap ve sünnetten kendi bozuk düşünceleri istikametinde bozuk inançlar çıkarırlar. Dolayısıyla Kitap ve sünnetten alınan her mana müteber değildir.... ... Allah korusun- zarüri olan itikadi meselelerden birinde bir bozukluk olursa ahiretteki kurtuluştan ebedi mahrum kalınır. Hâlbuki ibadetler (amel) ile alâkalı olanlar öyle değildir. Zira onlardaki gevşekliğin tövbesiz bile olsa affedilip müsamaha gösterilmesi umulur. Onlara ceza verilse bile, sonunda kurtulurlar. İşin aslı itikâdı düzeltmeye bağlıdır. Hoca Ahrâr'ın (ks) şöyle dediği nakledilir: “Bize ahvâl ve mevacidin tamamı verilse de içimiz Ehl-i sünnet ve'l-cemâatin inançları ile süslenmese, onu desteksiz bırakılmaktan (hızlandan) başka bir şey kabul etmeyiz. Ancak kusür ve noksanların tamamı bizde toplansa da içimiz Ehl-i sünnet ve'l-cemâatin inançları istikametinde düzgün olsa bunda hiçbir zarar ve ziyan görmeyiz.(İmam Rabbani,Mektubat,1.164,mektub,193)
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.