Veblen’in “aylak sınıf” biçiminde nitelediği sınıfın eğer birikim yapma içgüdüsü, bazılarının varsaydığı gibi geçinmenin veya fiziksel rahata ermenin kaçınılmaz bir şartı olsaydı endüstriyel verimde belli bir ilerleme kaydedildiğinde grubun toplu ihtiyaçlarının tatmin edilmiş olması gerekirdi. Ancak, müdahale temelde haksız karşılaştırmaya dayalı bir itibar yarışı olduğundan, herkesi memnun edebilecek bir başarıdan söz etmek mümkün değildir.