Canım bu kitap korkunç ! Nasıl bitecek bilmem. Ben nasıl düştüm bu tuzağa hiç bilmiyorum. Halbuki 
Sınırsız Rüyalar Diyarı 'nı #92148775 okuduğumda dersimi almış olmam beklenirdi. Bu adam kafayı cinsellikle bozmuş ki öyle böyle değil. Kitaplarda ilk karşılaşışım değil tabi ki, ama tarzı ve üslubu çok rahatsız edici. Ne yapayım şimdi? Yarım mı kalsın ?
Peki ya önceki kitap gibi sonlara doğru anlam kazanmaya başlarsa. Oraya kadar bu acayip anlatıma nasıl dayanılır ki ? 2020 bitmeden bitsin istiyorum. Yeni yıla bu kitap elimde girmek istemem.
Kitap Yeraltı Edebiyatı Eseriymiş ( Yeraltı edebiyatı, dili zincirlerinden kurtarmak için 19. yüzyılın ortaları ile 20. yüzyılın başlarında oluşmaya başlayan ben özgürüm diye bağıran edebiyat. Sert, aykırı, eleştirel, çoğunlukla gerçekle hayalin ince çizgisinde varolmaya çalışan yeraltı edebiyatı; alkolizmin, cinselliğin, sıradışılığın, küfrün dışa vurumudur.) Keşke yerin altında da kalsaymış. Offf ya offf...
Sayfa 133 fikrim hala değişmedi.
Bir kaza sonucu beyin hücreleri zarar gören kahramanımız kafayı araba kazaları ve cinsellikle bozar. Bir de kendinden daha da kırık Vaughan diye bir adama da rastlar ki zaten geçirdiği trafik kazasında bağlantısı kopan nöronları bizimkini iyice bunalıma sürükler...
Cinselliğine bu kadar kafayı takan ve insan bedenini bu kadar hunharca tarif eden başka bir yazara daha rastlamadım.
Hala finale doğru bir anlam yakalarsam diye okuyorum ama kelimeleri beynime kurduğum koruyucu setin arkasından gözleyerek. İtiraf ediyorum, iğrenç gelen bazı satırları ufak ufak atladım. Gözlerimde canlanan vahşi görsellik kirli bir his bırakıyordu çünkü.
Yihhhuuuu !!!
Bitti sonunda. Okuduğum en acayip kitaptı. Nefret ettim. Ballard' ın benim için bittiği an işte budur. Bana iyi ders oldu.
·
166 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.