الحمد لله منشئ الخلق من عدم ثم الصلاه على المختار في القدم 'Mahlûkatı yoktan var eden Allah'a hamd olsun. Sonra ezelde seçilen Muhammed'i Muhtâr'a salât ü selam olsun.' Kitabı bir nebzede olsa ifade edebilmek için öncelikle ismini açıklamakta fayda olabileceğini düşündüm. Sıkça duyduğumuz ve çoğumuzun bilmediği bir hitap olan Üsve-i Hasene nedir? ÜSVE-İ HASENE أسوة حسنة: Genellikle Hz. Muhammed için kullanılan güzel örnek anlamında bir Kur’an tabiridir. ÜSVE, "teessi" edilecek, yani uyulacak, arkasından gidilecek örnek, meşk, nümûne-i imtisal demektir. Allah'a ve ahiret gününe kavuşmaya inanıp Allah'ı çok zikretmekte olan kimseler için, yoksa sadece dünya hayat ve süsünü arayanlar ve Allah'ı, ahireti düşünmeyenler için değil. Ahzab Suresi 21. Ayeti Celile'de şöyle buyrulur: 'Lekad kâne leküm fî rasulullahi üsvetün hasenetün' 'Şanım hakkı için muhakkak ki size Resullulah'da pek güzel bir örnek vardır. Allah'a ve son güne ümit besler olup da Allah'ı çok zikreden kimseler için.' "Sizin için Resulullah'ta." Bu âyet, Resulullah'ın "Peygamber size neyi verdi ise onu alın, size neyi yasak ettiyse ondan sakının" (Haşr, 59/7) âyeti gibi, yalnız sözleriyle değil, fiil ve hareketleriyle dahi delil ve kendisine uyulan bir peygamber olduğunu hükme bağlar. Yani Resulullah din ve ahlakın teorik kısmını tebliğ ve hükme bağlamakla kalmamış, gerek savaşta ve gerek barış zamanında fiilleri ve uygulamaları ile ve bütün incelikleriyle kendisinde canlı olarak güzel bir uyma örneği olacak ders ve örnek vermiştir. Onun için Hz. Muhammed'in hayat hikâyesinde her açıdan insanlık dünyası için pek güzel bir örnek vardır. "(Elmalılı Tefsiri) Üsve-i Hasene... Bu iki kelimeyi 'müslümanım' diyenler olarak iyi bellemeli ve onun bizim hayatımızla alakalı olan boyutunu karakterimize, kişiliğimize taşımalıyız, bununla yükümlüyüz. İnsanda fıtri olan örnek alma ihtiyacı, gerçek ve doğru bir rehberle yani 'güzel bir örnekle' doldurulmadığı müddetçe "Tabiat boşluk kabul etmez" hikmetince kendine sahte misaller bulmakta gecikmeyecektir. Gönül, ruh dünyasını iyiliğe, güzelliğe yönlendirecek doğru örnekleri bulamayanlar, kendisine takdim edilen menfi ve yanlış modellere takılıp kalırlar. Zira günümüz insanı, çoğunlukla örneğini Allah Râsûlü'nde değil, şahsiyeti zaafa uğramış insan müsveddelerinde aramaktadır. Hâlbuki peygamberimizin hayatının içinde yetimlik, fakirlik, çobanlık, tüccarlık, devlet reisliği, öğretmenlik gibi en alt kademeden en üst kademeye kadar toplumun bir ferdi olarak doğal bir hayat yaşamıştır.. Ve bize en güzel örnekleri sunmaktadır.. Kitabın giriş kısmında hoşuma giden bir bölümü buraya yazacağım: 1789 büyük Fransız ihtilâlinin fikri temellerini hazırlayanlardan biri olan filozof La Gayette, meşhur 'İnsan Hakları Beyannamesi' yayınlanmadan, bütün hukuk sistemlerini tetkik etmiş ve İslam hukukunun üstünlüğünü görerek şöyle haykırmıştır: "Ey Muhammed! Senin adâleti gerçekleştirmek hususunda ulaştığın seviyeyi bir daha hiç kimse gösteremedi!.." Eseri, çalışmalarını İLAM etrafında sürdüren iki ilim adamı, Dr. Mustafa Öztürk ve Dr. Murat Kaya ile birlikte M.Ü. İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Ömer Çelik hazırlamış. Ve ortaya hadis külliyatları, İslam tarihi harf harf aranarak hazırlanmış bir güzellik ortaya koymuşlar. Emekleri için şahsım adına teşekkür ediyorum.. Birinci cilt "Kulluk, Ahlak ve Adab'ı ihtiva ediyor. İkinci cilt, Rasullah'ın "Tebliği, Terbiye Sistemi ve Muâmelatı" enine boyuna ele alıyor, tahlil ediyor. İmam Kurtubî der ki: "Allah Rasulü'nün güzellikleri bize tamamıyla gösterilmemiştir. Şayet gösterilmiş olsaydı, gözlerimiz ona bakmaya takat getiremezdi." Demek istenen şu aslında: Rasullah'ı okuyalım.. Hep onu okuyalım... O canlı Kur'an'dır çünkü.. Kur'an'ı okuyalım.. Rasulullah'ı okuyalım... Okuyup, anlamaya çalışanlardan Mevlâ râzı olâ.. Muhabbetiniz, muhabbetimiz dâim olâ.. Ve Aziz Mahmud Hüdayi ile sözü noktalayayım: "Âyinedir bu âlem her şey Hak ile kâim Mir'âtı Muhammed' den Allah görünür dâim.."