Kitaplarını okumaya Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve Beş Şehir ile başladığım büyük yazarın Huzur kitabı, bence kendisinin en iyi eseri olduğu gibi roman türünde edebiyat dünyamızın şaheserlerinden birisidir. Her kaliteli romanda olduğu gibi bu kitapta da giriş bölümü okuyucuya pek cazip gelmese de aslında ilerleyen bölümlerde sizi nasıl etkili ve çarpıcı bir hikayenin beklediğine dair ipuçları da vermiyor değil. Huzur romanının başarısı ,akıcı ve sürükleyici bir hikayeye dayanmamakla birlikte, işlediği konular ve iç monologlar bakımından türünün en iyisi diyebilirim. Kitabı okuduktan sonra Oğuz ATAY'ın Ahmet Hamdi TANPINAR'dan oldukça etkilendiğini ve özellikle kitap içerisinde en vurucu bölümlerden olan Suat karakterinin iç dünyasına ilişkin düşüncelerin, Oğuz ATAY okurlarına çok tanıdık gelmesi bu savımı güçlendiriyor diyebilirim. Suat, evet Suat! Her ne kadar romanın baş karakteri Mümtaz olsa da bence yazar, kendi duygu ve düşüncelerini, çelişkilerini ve isyanlarını Suat'ın ağzından dile getirmiştir. Hem de ne dile getirmek. Açıkçası Suat bölümüne kadar romandan aldığım tat, iyi bir edebiyatçının doğru bir türkçe ile hislerini edebi bir şekilde dile getirmesine muhatap olmaktan ibaretken, Suat'ın romana dahil olmasıyla adeta çarpıldığımı ve sarsıldığımı söyleyebilirim. Suat ile ilgili sadece şu bölümü sizinle paylaşmak isterim: " Hayır, yavrucuğum inanmıyorum: Bu saadetten mahrumum. İnansaydım mesele değişirdi. Bilseydim ki vardır, insanlarla hiçbir davam kalmazdı. Yalnız onunla kavga ederdim. Her an bir yerde yakalar, bana hesap vermeğe mecbur ederdim. Ve zannederdim ki bana hesap vermeğe mecbur olurdu. Gel, derdim gel, yarattığın mahluklardan birisinin derisine bir an gir. Benim her gün yaptığımı yap. Bir tanesinin hayatım yirmi dört saat yaşa! Pek bedbahtına gitmene lüzum yok. Sen ki yaratıcısın, bilmemen, anlamaman kabil olmaz. Onun için herhangi birinin derisine gir. Ve kendi yalanını bir an bizimle beraber yaşa; bizim gibi yaşa. Yirmi dört saat bu bataklıkta küçük susuzlukların kurbağası ol!" Evet sadece bu bölüm bile üzerimde çok farklı ve derin bir etki bırakmıştır. Bu sorgulamalar ve bu isyan, insanoğluna hiç de uzak değildir. Roman hakkında daha yazılabilecek çok şey var biliyorum. Ancak daha fazla uzatmak da istemiyorum. Üzüldüğüm tek şey ise böyle büyük bir yazarın sadece bir kaç tane romanının olmasıdır. Bizde iyiler hep azdır zaten...

HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Yapı Kredi Yayınları · 200216,4bin okunma

·

13 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.