Spoiler
Kışkent
Hikayemiz buz gibi bir gecede başlıyor...
Laylee adındaki kızımız ölülerin bedenlerini dur durak bilmeden sabaha kadar yıkayıp Öbürdiyar’a huzur içinde gitmelerini sağlıyor. Hem onları zapt ediyor hem de son yolculuklarına uğurlamak onun işi.
Bu kendisine ailesinden kalan bir özellik. Annesi ölüp ruhu evlerinin içinde dolaşırken, babası annesinin kaybından ötürü kendini kaybeder ve işini yapamaz hale gelir. Maalesef bu zorlu iş Kışkent’te sadece Laylee’ye kalır.
Ve bir gün aşırı çalışmaktan, yalnızlıktan elleri titremeye , saçları beyazlamaya, gözleri o capcanlı renklerini kaybetmeye başlar.
Ta ki bir kış günü kapısını bembeyaz saçlı bir kız ve ikna kabiliyeti yüksek bir oğlan çalana kadar...
Hikaye çok güzeldi. Aşırı tatlı ve merak uyandırıcı bir kitaptı. Yazar karakterleri öyle güzel betimlemiş ki sanki kanlı canlı karşımdalarmış gibi hissettim.
Karakterlerinin özelliklerini , duygularını çok güzel aktarmış. Aradaki sayfa geçişlerinde yazarın minik notları ise çok tatlıydı
Kitabın dili sade ve çok çabuk okunabilecek bir kalınlıktaydı. Kapak tasarımını , sayfalarını çok beğendim.
Şöyle içinizi ısıtacak, sevimli, azıcık aksiyonlu ve mutlu sonlu bir kitap arıyorsanız Kışkent bunu sonuna kadar karşılayacaktır.
Semra Sancar
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.