Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Benim için ve büyük ihtimalle sizler için de kardeşlerim, uzun zaman önce oluştuğunu, çözüldüğünü ve artık çürüyüp yok olduğunu düşündüğümüz tüm o kokuşmuş klişelerin son zamanlarda yeniden gündeme geldiğine şahit olmak her kızı müthiş derecede paniğe sokuyor, çılgına çeviriyordur. Yıllardır biyoloji ve evrim hakkında yazıyor, okuyorum; “Bilim”in kuyruk gibi peşimize takıldığı ve realizmden dem vururken nasıl da üzerimize çöktüğünü görmekten gerçekten usandım. Evrimsel psikoloji ya da yeni-Darwinizm gibi veyahut da cinsiyet biyolojisi gibi kadının neye benzediğini anlatan eski zaman safsataları hakkında kitaplar okumaktan bunaldım: Sanki erkeklere kıyasla cinsel isteğim son derece zayıf ve tekeşliliğe karşı müthiş bir açlık içindeyim, cinsel arenadan kati suretle uzağım, başarı ve ünde o kadar da gözüm yok, yapmak yerine olmayı tercih ediyorum, sessiz sakin, mütevazıyım, “canayakınlık” seviyem daha yüksek, karşi cinse kıyasla yetersiz bir matematik zekâsına sahibim ve Cro-Magnon döneminden kalma daha ne varsa işte o benim... Kadının doğası üzerine yapılan bu tür yakıştırma ve isnatların evrimsel anlamda son derece sağlam açıklamaları olduğunu ve bunlarla dürüstçe yüzleştikten sonra, gülümseyip yolumuza devam etmemiz gerektiğini duymaktan yoruldum.
··
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.