152 syf.
9/10 puan verdi
KİTABIN KADAR KONUŞ…
1 OCAK 2021..
HAYIRLISI :)
Merhabalaar sevgili inceleme okuyucuları..
Yılın ilk incelemesini okumaya hazır mısınız.. Nasıl bir 2020 geçirdiniz bilemiyorum ama..
Yıl olmuş 2021 hala …. Diyorsanız..
İşte bu nokta noktaları doldurun doldurabildiğiniz kadar.. sizi bilmem lakin ben bugün uyanır uyanmaz Mehmet Yılmazın bu son kitabının son sayfalarını akşam uyumadan önce bıraktığım yerden okumaya devam ettim.. akşam Ömer’le Deniz’i Issık Gölü kenarında konuşurlarken bırakmıştım çünkü.. Yıllaaaaaaarca kalbinin sesini duyamayan, duyduğu şeyi anlayamayan ,kabız biri gibi içindekini söylediğinde ortalığı batırır mıyım ki diye içinde patlayan Ömer, en son beni Ezgi Mola’nın ‘’gop çocuğuyuz ..’’ sahnesine bağlattırmıştı :)) kendimi ‘’ seviyorsan seviyorum de …el kol yapma bana ..ümüğünü sıkarım haa.. angara bebesiyiz lı lıııı.. lı lıııı… ‘’ derken bulduktan sonra devamını okumadan yattım :) .. Kötü bir son varsa eğer bu yılı bunla kapatmiiim diye tabi…
youtu.be/X7CmU1-dkrQ
evet bu Ömeri biz en son Ankara Garında bırakmıştık sevgili " 
Yola Düşen Gölgeler‘’ okuyucuları.. okuyanlar bilir tabi ne halde bıraktığımızı.. Okumayanlara da en bayıldığım şeyi yani spoileri verirdim ama tüm heyecanı kaçar şimdi.. Okuyun en iyisi.. o kitap da benim ruhumda terör!!! estirmişti nitekim… Ömeri burada görmek benim hoşuma gitti ve tabi diğerlerini de.. üç kuşak gelip geçen bir apartmandan herkesin hanesine misafir olarak , gönül hanelerinde, ruh koridorlarında gezmek, sofralarındaki çaya simide kahveye ortak olmak yüzelli sayfada elli yılı, üç kuşağı, dört mevsimi , kıtaları coğrafyaları tarihleri gezmek , insan manzaralarını, hayat manzaralarını, tabiat manzaralarını izlemek hoşuma gitti.. Mehmet Hocanın ‘’ arada bir zülfiyare dokunduuuuk..tam yerine rast geldi manzara koyduk’’ der gibi yazışına .. ‘’ olacak olacak olacak o kadar.. olacaaak.. olacaaak.. olacak o kadar ‘’ diye eşlik ettim..
youtu.be/HUGN9mGEOcY
Neler olmadı ki…
Bir öğretmenken katile dönüşen, biraz önce haksız şekilde ölüm fermanını imzaladığı kişiyle aynı safta alnı secdeye giden, nenemi eziklediler diye içindeki intikam, isyan duygularına dini kılıf arayan, susan, pısan, kalemi bırakıp eline berber makası alan vs. vs… şaşırmayı bırakalı çooook oldu.. imar edilip sonra dönüp dolaşıp eskiyen yıkılan evler gibi yıkılan gönüller, hayatlar, duygular..
Eskimeyen tek hüzünler derken ‘’ niye bu kadar geç kaldın’’ sorusuna belki şimdi tam zamanıdır diyerek verilen cevaplarla dopdolu kavuşmalar….
Hiçbirinde tesadüfe yer yok..
Tıpkı hayatta olduğu gibi..
Kanıksamak mı.. Kesinlikle hayır..
Şahsiyet Meselesi..
Hayat akışına, alınacak dersleri, öğrenilen erdemleri de ekleyerek teslim ve tevekkülle devam etmek..uysal koyunluk yapmadan hem de..
Dedim ya Şahsiyet meselesi..
Tıpkı içinden gelen her!! şeyi yapanların, seçimlerini başkalarının vicdanına bırakanların akıntıda dalgalarda savrulduğu gibi.. Ahu gibi...O içli polis memuru gibi.. Sahi ne oldu onlara Mehmet hoca?.. Patron Ahu için mutlu son istemiyor bil yani :)) Tamam anladık onu da anlamaya çalışıyorsun ki ben en çok hazmetmeye çalışırken anlamaya çalışmanı seviyorum yazdıklarında lakin Takdir-i İlahinin çekirdek çitler gibi keyifli bir eğlence olsun diye insanların içini boşaltıp posasını tükürenlere de cilvelerinin olduğunu görüyoruz ..
Kader iyi insanlara sunduğu gibi onlara da muhteşem sürprizler sunuyor değil mi.. Ve gerçekten karşılıklı seven o iki kişi ne kadar uzağa düşerse düşsün..ne kadar kaçarsa kaçsın..sonunda o ipin ucu birleşiyor değil mi.
.. Nasip… Kısmet…
..................
Yazmayı da ne özlemişim ben yahu :)) baya uzun olmuş inceleme :) Gerçi okumayı da çok özlemişim .. bu güzel okuma keyfi için değerli editörümüze çook selam ediyorum..Kalemine yüreğine sağlık.. Kendisi coğrafya öğretmenidir aynı zamanda.. Mehmet hocam 10 üzerinden 10 luk romana kırılan 1 puan o ansiklopedik coğrafya bilgisi gibi gelen yerler ve zaman geçişlerinde akışı bozan ‘di-li miş-li ‘zaman eklerinin ara ara karışmasındandır demeden geçemeyeceğim affınıza sığınarak .. Çoğu duyguyu içinde tutmaktan oluyor bu başlardaki tutukluk sanırım çünkü ortalardan sona doğru akıııp gidiyor roman.. Ve kitabı hediye eden.. Ona da çook teşekkür ederim.. Şu an bunları yazıyorsam hep onun yüzünden :) pardon sayesinde diyecektim :)
Ve buraya kadar okuyan değerli okuyucular ..Canlar.. Hepinizin yeni yılını canı gönülden kutluyor tüm umutlarınızın hakkınızda en iyi ve yüce sonuçlar getirerek hayat akışınızı şenlendirdiği ,mutlu, huzurlu ,sağlıklı bir yıl diliyorum..
Bence kitabın şarkısı budur.. İlk defa dinlememe rağmen çok sevdim.. Buraya bırakıyorum efendim..
youtu.be/rHFj4IB3ygU
HER DAİM SEVGİYLE AŞKLA KALIN..
··
173 görüntüleme
Şimal Hanım, başarılı ve içten incelemenizi merak ve sevinç içinde okudum. ( burada içten yerine önce samimi yazdım ancak son yıllarda selam ve dua ile ifadesi gibi böyle hançereden çıkan sam'i'mi ifadesi de bana hiç içten gelmiyor.)
Ömer ve Deniz'den sanırım bizim kuşak çok şey buldu kendinden. Orada keseyim şimdilik.
Ahu'ya gelince, bence açıköğretimden bir bölüm bitirmiş, sonra devlet memuru olmuş ve zamanın sesine uyarak çok vatansever, yerli ve milli bir daire başkanı olmuştur. Mustafa Hoca gibi "haayin" değildir. En azından benim bildiğim kısmı böyle! :)
Beğenilerinizi beğenerek, kırdığınız puanı ders alarak aldım üstüme. Eksik olmayın.
Roman için seçtiğiniz parçaya kesinlikle katılıyorum. Birkaç yıl önce keşfedip, severek, defalarca dinlediğim hatta romanı ve dahi bu yorumu yazarken de dinlediğim bir parçadır. "Senden başkasını seven delidir."
"nenemi eziklediler" :)))) Çok güzel tespit. Aslında kimse ninesini eziklemedi, hatta onu çok sevdiler lakin insanın ruhu karanlık olmayagörsün, yapacağı kötülüklere bin tane kılıf uydurabilir.
Romanı okuduğunuz ve sevdiğiniz için de ayrıca teşekkür ederim.
Sizden ve eseri okuyanlardan bir ricam daha olacak, fakat katılmak zorunda değilsiniz. Bir youtube videosu çekeceğim, bana romanla ilgili soru sorarsanız sevinirim.
Bu da benim ta lise yıllarımdan beri dinlediğim Niye Böyle Geç Kaldın?
youtube.com/watch?v=5KJp7V1...
Sorular var tabii ki.. Yazarım.. Hatta birini cevaplamışsınız en büyük sorum Ahuydu o da gerçekmiş.. Ne diyeyim :(..
Ne Musalar bitecek ne Ahular.. Aslında bu..
Nenemi eziklediler kısmında o mübarekli hayırlı cumalarlı klişe telefon konuşmasını da yazacaktım ama açıkçası ben de çok irrite olduğum için çok girmedim o kısma.. :)
Yeni kitabınızı yazdığınızda inşallah insanlık adına iyi ve güzel çook revizyonlar olur dünyamızda ve onları okuruz kimbilir 🍀
2 sonraki yanıtı göster
Zevkle okudum eğlenceli ve güzel bir inceleme olmuş
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.